Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Christian Keysers

Christian KeysersEmpatik Beyin yazarı
Yazar
7.7/10
18 Kişi
65
Okunma
5
Beğeni
1.210
Görüntülenme

Christian Keysers Sözleri ve Alıntıları

Christian Keysers sözleri ve alıntılarını, Christian Keysers kitap alıntılarını, Christian Keysers en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Maymunlar dudak kenarlarını yukarı doğru yönlendirip bitişik bitişik dişlerini gösterip sırıtırlarsa bu ifade hiçbir şekilde mutluluk içermez.Bu onların endişelerini bize arz ediş biçimidir..”Senden korkuyorum” Seninle kavga etmeye beni zorlama demek isterler .
Sayfa 256
İnsanlarda, bazı zamanlarda, beynin özel alanlarının elektro-uyarımı, cerrahi yöntemler yoluyla etkinleşir. Örneğin, epilepsi düzensizlik yarattığından, beyindeki si­nir hücreleri kendilerini düzene sokamazlar. Pek çok sayıda hücre, diğer nöronların engelleyici etkisinden kaçarak birden etkinleşir ve bu durum çoğu kez “beyinde elektriksel fırtına” olarak tanımlanır. Epilepsinin türüne bağlı olarak, hastalar bilinçlerini kaybedebilirler veya çok şiddetli epileptik nöbetlerle karşılaşabilirler. Bazı epilepsi hastaları gün içinde, normal yaşamlarını engelleyecek kadar çok sa­yıda epileptik kriz geçirirler.
Reklam
Ayna nöronları, bizi çevreleyen kişilerin davranış ve duygularına, başkalarını bizim bir parçamız haline getirecek şekilde ayna tutarlar. Bu hücrelerin mevcudiyeti insan davranışının birçok gizemli yönünü açıklayabilir. Örneğin yanınızdaki birinin diyet gereği sizin yememeniz gereken bir şeyi yediğini görmeniz, diyetinize bağlı kalmanızı zorlaştırır. Başka bir örneği ele alalım: Acınız olduğu zaman, beyin hücrelerinin belirli bir ağ örgüsü etkinleşir; bunu "acı ağ örgüsü" diye adlandıralım. Bununla birlikte, bu hücrelerin bazıları özeldir. Yalnızca acı hissettiğiniz zaman değil, aynı zamanda, başka bir kişiyi acı içinde gördüğünüzde de etkinleşirler. Bu acı hücreleri ayna nöronlarının bir örneğidir. Başkalarının hissettiklerini sezinlememizi sağlarlar. Ayna nöronları bizi toplumsallaştırır.
Sayfa 20 - Alfa Yayınları
Bir koyun fotoğrafını ve kulaklarımıza gelen “koyun” kelimesini birlikte düşleyelim. Bunlar tamamen birbirinden farklı şeylerdir: Biri, bizim gözlerimizle algıladığımız fotoğraf filmi üzerindeki gibi kimyasal süreçtir. Diğeri, insanın ses aygıtının oluşturduğu hava hareketleridir. Bu iki olgu temelden farklıdır; bununla beraber beynimiz, onları o kadar kuvvedi biçimde birleştirir ki, onların gözüken hiçbir ortak yanı olmadığını anlamamız için etkin şekilde düşünmemiz gerekir. Her nasılsa beynimiz, kelimenin sesini, hayvanın görüntüsüne tercüme ettiği gibi, tam tersine, hayvanın görünüşünü onu tanımlayan kelimenin sesine tercüme eder. Aynı şey eylemlerimiz için de geçerlidir. Bir eylem gerçekleştirdiğimiz zaman, beynimiz kaslarımızı harekete geçirir. Diğer yandan başka birisinin eylemlerini görmemiz, gözlerimize ışık vurmasıyla ilişkilidir. Bunlar yine temelde farklı olan iki şeydir. Bununla beraber, beynimiz onları o kadar güçlü biçimde birleştirir ki, bu gerçeği görmemiz zorlaşır: Fiziksel olarak vücudumuzdaki kasların hareketiyle, retinaya vuran ışığın hiçbir ortak yanı yoktur.
Birçok biyolojik nesneler gibi beyinler de, onları biz yapılandır­madığımız için, anlaşılması zor varlıklardır. Bilgisayarları anlamak ise, en azından onları yapan mühendisler için, kolaydır.
Ayna nöronlarını ve paylaşılan devreleri ahlak kavramına bağlama, başkalarını incitmek kötüdür diyen içsel sesi anlamamıza yardımcı olur.
Sayfa 293Kitabı okudu
Reklam
Ayna nöronlarının keşfi, bir diğer temel insan yeteneği hakkındaki düşüncemizi derinden değiştirdi: Gözlemle öğrenme. Çocukken ebeveynlerimizin ve arkadaşlarımızın ne yaptıklarını gözlemleyerek çok şey öğrendik. Yeni doğanlar yaşamlarının ilk haftasında, ebeveynleri dillerini çıkarırsa onlarda doğuştan gelen bir eğilimle dillerini çıkarırlar. Bu taklit kusursuz değildir: Siz dilinizi her çıkarışınızda bebeğiniz dilini çıkarmayabilir; ama bunu birçok kereler tekrarlarsanız bebeğiniz de dilini daha fazla çıkarmaya başlar. Bebekler agular ve sonra ebeveynlerinden çıkan sesleri taklit etmeye başlarlar. Ebeveynlerini taklit ederlerken gördükleri ve işittiklerini sanki elektrik süpürgesi gibi emerler ve beyinlerine çekiçle çakarlar.
Sayfa 86 - Alfa Yayınları
Etrafımızı çevreleyen evrenin yapısını öngören ve açıklayan yerçekimi gibi birçok basit kanunu içermesi fizik biliminin en güzel yanıdır. Hebb, aynı güzellikte bir çalışma yaptı. Beynimizi oluşturan nöronların arasındaki etkileşime hükmeden basit kanunlarla, davranış organizasyonunun nasıl anlatılabileceğini bize gösterdi.
Sayfa 202Kitabı okudu
Yüksek işlevli otistik kişiler, toplumsal biliş çalışmalarında çok etkileyicidirler; çünkü başkalarını anlamanın, toplumsallaşmış dünya anlayışından tamamen farklı bir beceri olduğunu etkili bir biçimde örneklerler. En çetrefilli matematik problemlerini çözebilirler; ama yemekli bir toplantıda kısa bir konuşma yapmanın zorluklarından çekinirler. Bize sezgisel olarak doğan toplumsal içgörüler, onlara soyut ve çetrefilli mantıksal sonuçlar gibi gelir.
Sayfa 229Kitabı okudu
İki ayaklı iki kollu duruma nasıl gelebildiğimizi anlamak için biyologlar yaşayan hayvanları inceledi; yürüyebilen balıklar buldu. Çamur zıpzıpı diye adlandırılan bu küçük tropikal iklim balıkları, gelgitlerin oluştuğu bölgelerde, sular çekildiği zaman kuraklıktan kaçmak ve sağ kalmak için, bir bataklıktan öbür bataklığa yüzgeçlerinin üzerinde yürüyerek gidiyorlardı. Aynı zamanda tetrapodomorfik Tiktaalik gibi balık özelliklerini, eskiden yaşayan dört ayaklı kara hayvanlarıyla birleştiren balıkların fosil kalıntılarını buldular.
Sayfa 102Kitabı okudu
182 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.