İlk önce burnumla dürttüğüm klitorisini yavaşça yaladım, saçımı sertçe çekti, kalçasını ağzımın üzerinde hareket
ettiriyordu. Dudaklarından boğuk bir fısıltı halinde anlaşılmaz kelimeler dökülüyordu ve onu tamamen çözülmüş halde
görünce onun da bu konuda benim kadar çaresiz olduğunu anladım. Bana kızmıştı, o kadar kızmıştı ki muhtemelen bir yanı
bacağını boynuma dolayıp beni boğmak istiyordu fakat en azından benim ona, basit bir sevişmeye nazaran pek çok açıdan
çok daha samimi bir şey sunmama izin veriyordu. Dizlerimin üzerindeydim fakat o savunmasız ve çıplaktı.
Sırtımda hala kumların ılıklığını hissediyordum, üzerimde güneş kadar sıcak bir kadın vardı ve kahkahalarla gülüyorduk. Bu gerçekten de dünyanın en komik, en saçma ve en karmaşık evlenme teklifiydi.
Tek kelimeyle mükemmeldi.
Ethan’la geçirdiğim her saniye sanki kendime harika bir çift yeni ayakkabı almışım ya da dışarıda çok pahalı bir yemeğe çıkmışım gibi şımartılmış hissediyordum.
“Ethan, ben kötü bir yalancıyım.”
“Hadi ha az evvel çok başarılıydın halbuki.”
“Hiçbir zaman bu konuda iyi olamadım, tamam mı? Senin gibi karanlık güçler tarafından ele geçirilmeyen bazılarımız dürüstlüğün bir erdem olduğuna inanıyor.”