Cihan Çakan Gönderileri
Cihan Çakan kitaplarını, Cihan Çakan sözleri ve alıntılarını, Cihan Çakan yazarlarını, Cihan Çakan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Cumartesi gecesi Eşco’ya gideceğim, istersen sen de gel, birlikte eğleniriz,” dedi. Ona Eşco’nun neresi olduğunu sordum. Adresini bana kısık sesle tarif etti."
Cumartesi gecesi ilerleyen saatlerde kendimi Eşco’nun önünde buldum. Gece kulübünden çok bir hangara benziyordu ve herhangi bir tabelası yoktu. Baskınlardan, olası tehlikelerden korunmak için gizli tutuluyormuş. En çok eski sevgilimin giderayak bahsini ettiği karanlık odayı merak ediyordum. İsteyenler orada eş ya da eşler bulup sevişebiliyormuş. Ne zamandır tek tabanca takılmamın karşılığını artık almalıydım.
"Perdeleri kapamadan sevişmişlerdi. Rüzgâr gerçek ve unutulmaz bir yazın serinliğindeydi."
"Sahil seyrekti. Birkaç çiftin, çocuğun ve yalnızın dışında kimse yoktu."
“Bu da bir hatıra mıydı,” dedi kadın.
“Evet,” dedi adam.
“Daha önce hiç bahsetmemiştin.”
“Daha önce hiç hatırlamamıştım.
"yerini yadırgayanlar için bir memleket kalmamış. Onlar açık sularda akmalı, sonsuzluğa."
Annem işe gidince mezar ve ben baş başayız. Bazen onunla konuşuyor, bazen de onun üstüne çıkıyorum. Annem bir tek mezarın üstüne çıkmama seviniyor. Ne zaman istersem baba balığı ayaklarımın altına alabileceğimi söylüyor.
Tabutçu fareyle birlikte geldiler. Baba balığı odaya taşıdık, tabuttan çıkardık. Tabutçu fare gitti. Biz üçümüz kaldık.
Baba balığın gözleri baygın, derisi solgun. Yüzgeçleri göğsünde birleştirilmiş. Kuyruğu iple bağlanmış.
Odanın köşesine çukur kazdık. Onu ve eşyalarını gömdük.
"Akşam yemeği yerken kâhin süpürge kapımızı çaldı. Bize kötü bir haber getirmiş."
"Baban artık bir baba balık oldu,” dedi annem. “Şimdi denizlere yüzecek.”
Ba’dan baba balık olmak nasıl bir şeymiş öğrendim.