Seksen iki yaşındaki Jung için sessizlik ve yalnızlık temel ihtiyaçlardı. Gürültüden "mümkün olduğunca ve her yerde" uzak duruyordu… "Teknolojik aletler", gramofon, radyo ve "şimdi de televizyon felaketi" gibi modern gürültüleri, "ağırlıklı olarak dışa dönük ve tüm içe dönüklükten tiksinen" bir şey olarak tanımladı. Bunun, "derin kökleri olan bir kötülük" olduğunu, çünkü "içgüdüsel uyarıyı boğduğunu ve zamanımızın ruhsal yönelim bozukluğuyla birlikte hareket ettiğini" söyledi.