Yine bir çeviri rezaleti. Biraz abartayım, Google Translate daha iyi çevirir, en azından okuru düşünmeye zorlar, burada şu kelimeyi kastetmiş diye. Edim nedir, değişke nedir, ayrımsal nedir, kim kullanıyor bu kelimeleri? Arkada sözlük ver bari, bu kelime bunun karşılığında çevrilmiştir diye. Metodolojiyi yöntembilim diye çevirip paradigmayı paradoxu epistemolojiyi bırakmak nedir. Al hepsini çevir ikinci seviye türkçeye. Zaten olabilecek en anlamsız uzunlukta cümleler ve dipnot yerine cümle içinde sonsuz parantezler. Solda fransızcası, ingilizcesi sağda türkçesi olsa söz etmeyeceğim. Bırakın anlamsız sanatsal, felsefi çevirileri, yazarın yaptığı gibi günlük türkçe ifade edin cümleleri. Ya da osmanlıcadan kalan kelimeleri kullanın, emin olun çok daha iyi anlaşılacaktır.
Son bölüm için küçük bir sözlük vereyim, belki fikir verir:
olgu : fenomen, fact
değişke : modifikasyon
edim : amel, action, act
alımlayıcı : dinleyen, okuyan, seyreden
toplaşma : agglomeration
yığışma : accretion, yeni maddeler katılımı ile...
içerim : implication
içselleştirme : internalisation
eylemek : do, make, operate
kavrayıcı : receptive
koşacı (copule) : bağ, ilişki
bileşke : product
aporia : çıkmaz (sokak)
olumsallık : kendiliğinden olan, olagelmişlik
eştözlü : cosubstantial, eş nitelikli, aynı yaradılışlı
diyakronik : art zamanlı, peşpeşe de geç abim
okuma : study, çalışma
ipso facto : aslında, bu sebeple