Daniel Arsand, 1950 yılında Ermeni bir baba ve Fransız bir annenin oğlu olarak Fransa’da doğdu. Uzun yıllar kitapçı dükkânı işletti. 1979 yılında Paris’e taşındıktan sonra arkadaşlarının kurduğu küçük bir yayınevinde danışmanlık yapmaya başladı. 2000 yılından beri, Fransa’nın önemli yayınevlerinden Phébus’te şef editörlük görevine devam eden Arsand’ın şimdiye dek dört dile çevrilmiş on beş kitabı yayımlandı. Adana’da Bir Nisan yazarın Türkçede yayımlanmış ilk romanıdır.
"Aile ocağımıza geri döndü. Bizim kim olduğumuzu unuttu mu acaba? Yuvamızın çatısı altında her gün Tanrı'ya şükredildiğini, sükûnetin hüküm sürdüğünü, aşkın bir anlamı olduğunu hâlâ biliyor mu?"
"Tek bir adım olsun atacak halim yok. Gabris, insanın ne bir eşeğe, ne erzağa, ne suya, ne şaraba ihtiyaç duyduğu, ne görevin ne de beklentinin olduğu bir diyar var mıdır?"
"Garine Bedrosyan, biz henüz ölmedik" dedi Gabris.
1950 yılında Ermeni bir baba ve Fransız anneden Fransa’da dünyaya gelen araştırmacı-yazar, uzun yıllardan beri değişik yayınevlerinde yöneticilik yapmaktadır.
Roman oldukça kısa ve güzel bir araştırma ürünü.
Adana’da yaşayan Atom Papazyan ve Şair Diran Melikyan ailesinin merkezinde, Müslüman nüfus ve Ermeni toplumu arasında 1 Nisan 1909 da başlayan ve yaklaşık 20-25 gün süren üzücü olayları anlatmakta olup olaylara karışan gerçek kişilerin bulunduğu bir araştırma romanı.
Birbirleriyle barış içinde sevgiyle yaşayan, birbirlerinin inançlarına saygı gösteren, cenazelerinde gözyaşı döken ve birbirlerini teselli eden, düğünlerinde birlikte halay çeken barışçı insanların, o tarihte vali olan Cevat bey ve yine o dönem İttihat dergisinin baş yazarı ve Jöntürk derneğinin başkanı olan İhsan Fikri’nin zehirli dilleri ve kışkırtmalarıyla birbirlerini nasıl acımasızca boğazladıklarını ibretle okudum.
Bu konular üzerinde bir çok kitap ( hem döküman hemde roman olmak üzere )okumuştum daha öncede. Roman tarzında okuyup Franz Werfel’in Musa Dağ’da 40 gün adlı kitabından sonra etkilendiğim ve üzüldüğüm 2. roman oldu Adana’da 1 Nisan.
Baskısını bulabilirlerse yakın tarihe meraklı olanların seveceğine inanarak tavsiye ederim….