Kalkınmayı yavaşlatan şey parasızlık değildir. En büyük gecikme toplumsal, kültürel ve teknolojik anlamda hazır olmama durumundan kaynaklanır - bilgi ve uzmanlaşma eksikliği. Başka bir deyişle, parayı kullanabilme yeteneğinden yoksun olma durumu.
Biz eşitsizliklerin ve farklılıkların olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu dünya, kabaca üç farklı ulus türüne ayrılır: zayıflamak için çok para harcayanlar, yaşamak için yiyenler ve bir sonraki yemeğin nereden geleceğini bilmeyenler...
Kitapın 70 sayfayı aşan kaynakçası ne kadar büyük bir araştırmanın sonucu olduğunu ortaya koymaya yetiyor.
Gelin görün ki kitabın tasarımı kitabı mahvetmiş.528 sayfalık kitapta 1000’den fazla not kullanılmış.Üstelik 2-3 satırlık kısa notlar değil bunlar.Bazen asıl metinden fazla alan kaplıyorlar.Kitabın bu yönü okuyuculuğu mahvetmiş.
Kitap üslup yönüyle daha okunabilir olsa da dili biraz ağır ve sakin kafayla okunması gerekiyor.
Kitabın içeriğini gelirsek Avrupa merkezciliği fazlasıyla belli oluyor.Kendi tabiri ile “Asya Şovenleri”ne bir laf sokma çabası hissediliyor.Avrupa iyi incelenmiş ve güzel tespitler var.Fakat Doğulu Medeniyetler oldukça sığ incelenmiş.Koskoca İslam Medeniyeti tek bölümde incelenmiş ve bu tek bölümde de sadece Osmanlı ve Mısır ele alınmış.Çin ve Hindistan da Avrupa Merkezcilikten payını almış.
Kitabın tuzlu fiyatı da başka bir eksi.
Konuya cidden çok meraklı iseniz okunabilir ama olmazsa olmaz,kesinlikle okunması gereken bir kitap bence değil.Kitabın tasarımı ve yazarın önyargıları kitabı benim için oldukça keyifsiz bir okuma yaptı.