Bir insan susuyorsa konuşacak bir şeyi kalmadığından değil, anlaşılmayacağını bildiği içindi. Bir insan susuyorsa artık konuşacak bir şeyi kalmadığından değil, konuşacak gücü kalmadığı içindir.
Aynı dili konuşmak için onlarca alfabe öğrenmenin hiç gereği yoktu aslında. Sonuçta dünyanın alfabesi tek, konuşulan dilse aynıydı! Onun adı, insancaydı...
Gözlerim hep dolu dolu, tüylerim diken diken ve nefesimi tutup korku dolu okudum çoğu sayfayı. İnsanın acımasızlığı vahşiliği, erkeklerin nefisleri söz konusu olduğundaki bencilliği kanımı dondurdu.
.
Sevmeyi özgürlüğü ele geçirmek sanan, ya benimsin ya kara toprak mantığı ile kadını kendi malı sanan insan görünümlü caniler...
.
Kadına şiddet, cinayet ve istismar....
Korkunç, can yakıcı ve malesef tamamen hayatın içinden gerçekler...
Tam bir farkındalık kitabı. Empati kurduran, insanı kendine getiren çok etkileyici bir kitap. Hem sizinle muhabbet ediyor hemde yaşananları gözler önüne seriyor.
.
Herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap. Kadın erkek herkes okumalı
Çocuklar için asla uygun değil.
.
Dilerim kadının değerinin daha çok bilindiği, hep ilgiyle hep sevgiyle sarıldığımız bir Dünya mümkün olsun. Her kadın bunu hakediyor.
Kesinlikle tavsiyemdir, okuyalım okutalım .
Dram yüklü gerçek bir hikayeden esinlenmiş kitap yorumuyla geldim
Ahhh kitap tam da gulmeyenin yüzü hiç gülmüyor sözünü tasdikledi bana. Çok üzüldüm ya çok okurken çok duygulandım.
Özellikle gerçek hikaye olması beni daha da bir üzdü keşke kurgu olsaydı diye çok geçirdim içimden sayfaları satırları okurken
Yazarımızın dili sade ve sürükleyiciydi kısa sürede okudum kitabı.
Kaya ah Kaya yetimhanede büyüyen Kaya, annesinin mektubu ve ailesinin bir fotoğrafı hariç hiç bir şeye sahip değil. Ta ki yetimhanede tanıştığı aşık olduğu Sıla'ya kadar.
Kaya ile Sıla evleniyorlar mutlu bir yuvaları var. Ama kader yine ördü ağlarını ve garsonluk yaparken karıştığı kavga sonrası beyin travması sonucu hayatı tepetaklak oldu
Sıla, ah garibim Sıla sevdiği için idindi durdu. Çalıştı çabaladı. Onu iyileştirmek için çok uğraştı.
Çok duygu yüklü bir kitaptı. Beni sarstı açıkçası keşke kurgu olsaydı yaşananlar keşke
Kaya ve Eymen çocuk esirgeme kurumunda yaşayan 2 arkadaş. Eymen yeteneği sayesinde bir futbol kulübü tarafından keşfedilir ve yurttan ayrılır. Kaya yurda yeni gelen Sıla’ya aşık olur ve 18 yaşına geldiklerinde beraber ayrılırlar yurttan, evlenip mutlu bir şekilde yaşarlar... Ta ki bir para babası magandanın yumrukları yüzünden Kaya beyin kanaması geçire kadar! Aldığı darbeler sonucunda beyninde hasar kalan Kaya sonraki yaşamında ilaçlara bağımlı yaşar. Geçirdiği nöbetlerde yanında Sıla vardır, korkusunu, acısını çoğu zaman gözyaşlarını bile içine gömen Sıla...
Sıla meşhur bir futbolcu olan Eymen’e ulaşmaya çalışır çünkü, maddi imkansızlık yüzünden ilaçları alınmayan Kaya her geçen gün daha çok hastalanır, halüsinasyon görmeye, his kaybı yaşadığı için de kendine zarar vermeye başlar.
Ah be Sıla sen ne güzel sevdin öyle, ne güzel bir vefa örneği gösterdin.
Sonrası için okuyun derim :)
Keyifli okumalar.