7 Haziran 1994 tarihinde Bamberg/Almanya'da doğan genç yazar dört kişilik bir ailenin en küçük çocuğudur. 2017 yılında ilk romanı Babamın Vasiyeti'ni kaleme aldı.
Bu kitapla yazarlık hayatına ilk adımını atmış olan Dilara Gürel hala Bamberg'de yaşamaktadır.
“Sıcak bir haziran sabahıydı. Tüm gece boyunca gözüme bir damla uyku girmedi. Kanser hastası babamı kaybetmek üzereydim ve elimden hiçbir şey gelmiyordu..”
İkinci kitap birinciye göre biraz daha aksiyonluydu. Ve bu kitapta Buğra ile Yağmur baş kahramanlardan çıkmışlar bence. Emir ile Didem'in çocuk istemeleri ve Didem'in sorunlu hamileliği. Yağmur'un kardeşi Melisa ile Savaş'ın aşkı da anlatılıyor. Melisa'nın babası evliliklerine karşı çıkıyor ve Savaş'ın sırrı ortaya çıkıyor. Savaş'ın eski sevgilisi işleri karıştırıyor. Buğra'nın şirkette aldığı yanlış kararlar davar tabi vs vs. İyi okumalar.
Başlarda hoşuma gitmişti fakat sonraları pek sevemedim açıkçası. Bir kargaşa vardı ama genel olarak okunabilir zaman geçiyor okurken. Hikaye güzel 2. Kitabı nasıl bilemiyorum ama ilk kitabı fena değil .
Yazarın kitabını beğendim. Akıcı anlatımı ve hikayesi ile güzeldi. İlk başlarda konu basit bile gelse sonradan çok güzel oldu. Sırlar ortaya çıktı ve hikaye daha da güzelleşti.
Konusuna gelince Yağmur üniversiteden mezun olduğu gün babasının kanser olduğunu öğrenir ve babasının son isteği ile Buğra ile evlenmeye karar verir. İlk başlarda anlaşmalı başlayan zoraki evlilik sonun da tabi ki gerçek aşka dönüşür.
Ana karakterler Buğra İle Yağmur olsa da arkadaşları Emir ile Didem'in aşkı da anlatılıyor . Güzeldi. İyi okumalar.