Yılın son ve 50. Kitabını da bu öykü kitabını okuyarak bitiriyorum. Birçok kısa öyküden oluşan genelde bir durumu anlatan çok sıcak bir kitap gibi geldi bana. Çok icimizden biriymiş gibi hissettirdi çoğu karakter. Duygusal bir dönemde olduğum için mi bilmiyorum ama bazı hikayeler gerçekten gözlerimi doldurdu. Ayrıca kitap tasarımına değinmeden geçmek istemiyorum. Şimdiye kadar gördüğüm en iyi iç dış ve ayraç tasarımına sahip kitap olabilir
Hikayeler okumayı çok severim. Farklı hayatlar, farklı insanlar, yaşanmışlıklar, yaşanamamışlıklar...
Çok içten, samimi hiss etdiren hikayelerin olduğu bir kitaptı. Sanki karakterlerin bi arkadaşıymış gibi okudum, dinledim onları. İlk kez kitabını okuduğum yazardı, çok beğendim anlatışını, kalemini. Kitabın tasarımını da çok sevdim. Herkesin kendinden bir detay, bir parça bulabileceği hikayeler...
"İçinde daha bu yaşta keşfettiği bir sıkıntıyla baş etmek zorunda"
Dilek Türker ile Avucumda Çimen İzi adlı ilk öykü kitabıyla tanışmıştım.Çok da sevmiştim.Yeni kitabını sabırsızlıkla bekliyordum.
İpekten Örer Zırhını, İletişim Yayınları'nca yayımlandı.
Kitabın adı, "ne kadar güzel" diye düşündüm, kitabı ilk gördüğümde.
Avucumda Çimen İzi de çağrışımlara oldukça açık bir isimdi.Eşittir, çocukluğum olmuştu benim için bu kitap.Karpuzcu babamı andığım kitaptır benim için hâlen.
"İpekten Örer Zırhını" ismi de çok incelikli.Kendine zırh öreceksin ama ipekten olacak.Daha kitabın adıyla çok şey söylüyor Dilek Türker.
12 öyküden oluşuyor kitap.Öykü karakterleri, yaşamlarının sıradanlığı ve sıkıntıları içinde, kısa da sürse bir fark ediş yaşıyor. Dilek Türker'in öyküleri umut veriyor bana.Bir de geçmişimi.
Çok severek okudum, İpekten Örer Zırhını kitabını.