Dylan Evans

Evrimsel Psikolojiye Giriş yazarı
Yazar
8.6/10
32 Kişi
149
Okunma
5
Beğeni
855
Görüntülenme

Dylan Evans Gönderileri

Dylan Evans kitaplarını, Dylan Evans sözleri ve alıntılarını, Dylan Evans yazarlarını, Dylan Evans yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
direnç (résistance)
Son kertede direnç "arzu ile söz arasındaki" yapısal "uyuşmazlıktan" kaynaklanır (E, 275).Bu yüzden asla "aşılamayan" indirgenemez bir direnç düzeyi vardır; "dirençlerin kırılmasından sonra temel nitelikte olabilecek bir kalıntı ortaya çıkar" (S2, 321). Bu indirgenemez direnç "kalıntısı", temel niteliktedir çünkü bu kalıntı yoluyla psikanaliz TELKİN'den ayrılır. Psikanaliz hastanın telkine direnme hakkına saygı gösterir, dahası bu bakımdan direnci olumlu bulur. "Telkine karşı gelen öznenin direnci öznenin arzusunu sürdürme arzusundan ibarettir. Dolayısıyla pozitif aktarım kategorisine yerleştirilmesi gerekir" (E, 271).
adaptasyon (adaptation).
.. insanın simgesel düzene kaydı [inscription] onu denaturalize eder; bunun anlamı "insanın [doğayla] imgesel ilişkisinin sapmış" olduğudur. "Bütün hayvan makineleri dış çevrenin koşullarına sıkı sıkıya perçinlenmişken" (S2, 322) insanlarda "bir tür biyolojik boşluk" söz konusudur (S2, 323; bkz. BOŞLUK). Doğayla uyumu yeniden kurmaya yönelik her türlü girişim ölüm dürtüsünde toplanan ve esasında taşkın bir niteliği olan dürtü potansiyelini görmezden gelir. Kısaca insanlar maladaptiflerdir.
Reklam
adaptasyon (adaptation).
... Gerçeklik egonun adapte olması gereken basit, nesnel bir şeyden ziyade egonun kurgusal yanlış temsillerinin ve yansıtmalarının ürünüdür. Öyleyse "mesele [gerçekliğe] adapte olma meselesi değil [egonun] gerçekliğe fazla başarılı bir biçimde adapte olmasıdır, çünkü bizzat ego gerçekliğin inşasında pay sahibidir" (E, 236). Dolayısıyla psikanalizin görevi adaptasyon yanılsamasını ortadan kaldırmaktadır, çünkü bu yanılsama bilinçdışına erişimi engeller.
suret (semblant).
... İmgesel, tuzak olarak hareket eden gözlemlenebilir fenomenler alanıdır, simgesel ise gözlemlenemeyen ama çıkarsanmak zorunda olunan altta yatan yapılar alanıdır.
Sayfa 236Kitabı okudu
Şey (chose).
... die Sache bir şeyin simgesel düzendeki temsiliyken, das Ding "kaba gerçekliğindeki" şey (S7, 55), "gösterilenin ötesi" olan, gerçekteki şeydir (S7, 54). ... "Şey'in ayırt edici özelliği onun bizler tarafından hayal edilmesinin imkansızlığıdır" (S7, 25). Simgeleştirmenin ötesinde bilinemez bir x olarak Lacan'ın Şey kavramının Kant'ın "kendinde şey" kavramına benzediği açıktır. ... Das Ding dilin nesnesi olduğu gibi arzunun da nesnesidir. Devamlı yeniden bulunması gereken kayıp nesne, tarih-öncesi unutulmaz Öteki'dir (S7, 53) - başka bir deyişle ensest arzusunun yasak nesnesi, annedir (S7, 67). Haz ilkesi özneyi Şey'den belli bir uzaklıkta tutan (S7, 58, 63) ve ona hiçbir zaman ulaşamadan etrafında dönüp durduran yasadır (S7, 95). Böylece Şey öznenin karşısına Egemen İyi olarak çıkar; eğer özne haz ilkesini ihlal edip İyi'ye erişirse, onu acı/kötülük olarak deneyimler (Lacan burada Fransızcada hem acı hem de kötülük anlamına gelen mal sözcüğüyle kelime oyunu yapar, bkz, S7, 179) çünkü özne "das Ding'in getireceği aşırı iyiye katlanamaz" (S7, 73). Bu yüzden Şey'in genelde erişilemez olması iyi bir şeydir (S7, 159).
Semptom (sympyôme)
... 1955'te Lacan semptomu ANLAMLANDIRMA olarak tanımlar: "Kendi içinde semptom bütünüyle bir anlamlandırma, yani hakikattir; vücut bulan bir hakikat" (S2, 320).
Sayfa 227Kitabı okudu
Reklam
173 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.