Ebu Bekir el-Arabi veya tam olarak Muammad b. ĀAbdallāh, Ibn al-ʿArabī al-Maʿāfirī, al-Išbīlī, Abū Bakr, El-Andalus'tan Maliki hukukunun hakimi ve bilginiydi. Al-Mu'tamid ibn gibi Abbad Ibn al-Arabi, Almoravids döneminde Fas'a göç etmek zorunda kaldı. Bir süre Gazali öğrencisi olduğu bildirildi
Abbasilerin hilâfet merkezi, mescitlerinin kapılarında;
"Resûlüllah'dan (sav) sonra insanların en hayırlısı Ebu Bekir, sonra Ömer, sonra Osman, sonra Ali, sonra da mü'minlerin dayısı Muâviye'dir.
İslâm'ın yayılması için canlarını feda eden, mallarını bu uğurda cömertçe harcayan o seçkin insanları yargılamaya kalkanlar ve birini haklı çıkarıp, diğerini tenkit edenler, o hidayet yıldızlarına hiçbir leke süremez, ancak kendi felâketlerini hazırlamış olurlar. Zira Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur: "Ashâbıma sövmeyiniz. Âhir zamanda ashabıma küfreden bir kavim gelecektir. Onlar hastalandığında ziyaret etmeyin, ölülerinin cenaze merasimlerine katılmayın, onlarla çocuklarınızı evlendirmeyin, onları mirasçı kılmayın, kendilerine selam vermeyin ve cenaze namazlarını da kılmayın."(47)
İbn-i Abbâs r.anh) dedi ki, Bir adam Peygambere (sav) gelip şöyle dedi:(149) "Ey Allah'ın Resulü! Bu gece rüyamda yağ ve bal yağdıran bir bulut gördüm. İnsanlar gelip avuçlarını açıyorlar, kimisi çok, kimisi de az alıyordu. Sonra yerden göğe yükselen bir ip gördüm; sen elinle ona tutunup yükseldin, sonra bir diğer adam geldi; o da ona
Nevevî der ki: "Fitnelere karışmış olsun olmasın, ashâba sövmek haramdır. Haram kılınan kötülüklerden biridir. Çünkü bütün ashab, katıldıkları savaşlara içtihat ederek ve tevilde bulunarak katılmışlardır."
Kâdî İyâz şöyle dedi: "Ashâbdan herhangi birine sövmek büyük günahlardandır. Bizim mezhebimize (Şafiî) ve cumhura göre, ashâba söven öldürülmez, bilakis tâzir edilir. Bazı Mâlikî âlimleri, öldürüleceğine hükmetmiştir."(38) Onlar fitnelere (savaşlara), din adına yaptıkları içtihatlarla girmişlerdir. Müctehid, içtihadında hata yapsa da sorumlu değildir. İmam Taftazani de Ashâb-ı Kirâm'a hürmetin gerekli olduğunu izah ettikten sonra onları yermekten eli ve dili uzak tutmanın vacib olduğunu kaydeder.