Eduardo Mendoza'nın polisiye parodisini polisiye romanlara tercih ederim. Bazen saçmaya kadar seviyeyi düşürmüyor mu? Elbette düşürüyor. Ama polisiye türünün kalıplaşmış karakterleriyle alay etmek için bunu yapmaya kendisini belki mecbur hissediyor. Belki yazarken kendini aşırı kaptırıyor. Parodisinin anlaşılamayacağından korkuyor olabilir. Belki kendisini 'zeki' olarak addeden klasik polisiye sever okura karşı kızgınlığını bu şekilde dışa vuruyor olabilir.Yani saçma dediğim kısımlar normal bir polisiyenin içerdiği aklı zorlayan tesadüflerden,her b.ku bilen kahramanların en can alıcı şeyleri gözardı etmesinden daha saçma ve sık şekilde kitapta geçmiyor. Bilemiyorum bir iki yerdeki ''bu ne beyaa'' diyebileceğiniz şeylere dayanabilirseniz mükemmel bir okuma keyfi veriyor. Kitap hakkında yanlış bir intiba vermek istemem. Tamamını okuduğunuzda zihninizde bıraktığı keyif dört başı mağmur polisiyelerden daha fazla.
Ayrıca polisiye türü gerçekten parodiye vurulmayı hak eden bir tür bana kalırsa. Galiba Eduardo Mendoza hislerime tercüman oluyor.
Kitaplarında yandan tam bir polisiye kurguyu okurken bir yandan yüzünüzde gülümseme oluşturabilmesi bence büyük başarı. Saygıya değer bir yazar .
13 yaşında tek başına geldiği Barcelona’da cesareti, zekası ve kurnazlığıyla sıfırdan başlayıp dünyanın en zenginleri arasına girmeyi başaran Onofre Bouvila’nın hikayesini anlatan bir kitap. Yazarın betimleme gücü yüksek ve fakat gereksiz uzatmış. 19.yy toplumsal olaylar, savaşlar, icatlar, sanayi devrimi gibi tarihi konularla güzel harmanlamış.
Mucizeler KentiEduardo Mendoza · Can Yayınları · 20025 okunma
Bu güzel kitabın incelemesiz kalması üzücü. Aslında ben de çok derinlemesine bir değerlendirme yapmadım ama aşağıda vereceğim linkte kitabı ve spoiler vermeden genel çerçevesini biraz anlattım. Merak edenler için kitabın edebiyat dünyasında nereye oturduğunu anlamalarını sağlayacak bir tanıtım oldu. youtu.be/QYs1MbcURj4