Bir bedel için en fazla ne kadar cesursun?
Hayal gücü ve empatiyle şekillenerek yazılan romanda, insan ruhunun sınırlarını, sevginin ve bağlılığın bedelini sorguluyor ..
BedelElliot Ackerman · April Yayınları · 201627 okunma
Uzun zamandır okuma listemde olan bir kitaptı. Öncesinde ufak bir araştırma yapmıştım, ama bu denli farklı ve sağlam bir roman olacağını kestirememiştim.
Kitap bir bombardımanda evini, anne ve babasını yitiren Aziz'in, tek varlığı olan abisiyle, savaşın darmadağın ettiği Doğu Afganistan'daki hayata tutunma öyküsü ile başlıyor. Yeni hayatına alışmaya başlamışken yine bir saldırı ile abisini de kaybetmenin eşiğine geliyor. Bedel isminin neden kitaba verildiğini en iyi anlatan bölüm de burası olsa gerek. Aziz, abisinin bedelini almak ve onu iyi koşullarda yaşatabilmek için savaşa katılmaya karar veriyor. Kitap boyunca bu iki amacın birbiriyle olan ilişkisini sorguluyor insan. Sonrasında gelişen olaylar o denli sürükleyiciydi ki; bir ara kendimi toz bulutlarının arasında yolumu bulmaya çalışıyormuş gibi hissediyordum :) Savaşa - bilhassa bedele- karşı farklı bakış açıları, konuyla ilgili diyaloglar oldukça etkileyiciydi. Bunlar aklıma bir sürü soru işareti bırakırken, birçoğunu da götürdü. Ve kitabın sonunda Aziz'i hiç de tahmin etmediğim bir noktada buldum, diyebilirim.
Kitabın özeti niteliğindeki şu diyaloğu da aşağıya bırakıp incelememi tamamlayayım.
-Savaş, iradelerin çarpışmasıdır, Aziz. Rakibimi beslersem iradesini ve beraberinde savaşı kontrol ederim.
+Böyle bir şeyin sonu gelmez ama.
-Bitsin diye mi savaşıyorsun sen?
BedelElliot Ackerman · April Yayınları · 201627 okunma
Ağabeyim savaşta öldü dersem anlarsın. Ağabeyim aramızda sürüp giden ve karıyla çok kişi geçindiren savaşta öldü. Benden son istediği savaştan kaçmamdı. Kaçtım. Hayatımda hayranlık duyulacak pek bir şey olmayabilir. Ama savaşa vermedim kendimi.