Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emel Keskinkılıç

Emel KeskinkılıçTanrı İnsanda Uyur İnsanda Uyanır yazarı
Yazar
8.0/10
5 Kişi
26
Okunma
0
Beğeni
1.164
Görüntülenme

Emel Keskinkılıç Gönderileri

Emel Keskinkılıç kitaplarını, Emel Keskinkılıç sözleri ve alıntılarını, Emel Keskinkılıç yazarlarını, Emel Keskinkılıç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
360 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Selam dostlarım! Bugün, sizlere Emel Keskin Kılıç'ın kaleminden çıkan "Tanrı Kozmosta Uyur İnsanda Uyanır" adlı kitapla geldim. Kozmos nedir diye hiç düşündünüz mü? Yunanca kökenli "kozmos" kelimesi, dirlik ve düzen içindeki evreni ifade eder. Ancak bu kitapta kozmos, sadece bir evren kavramını aşmış bulunmakta. İnsanın içsel evreni ile de benzersiz bir ilişkiyi bizlere sunmakta. Yazarımız bu muazzam eseri, bilim, felsefe, mitoloji, tıp ve tasavvuf gibi alanlardan beslenerek kaleme almış. Her bir sayfada yeni bir bilgiyle dolu olan bu kitap, sadece bilinenleri değil, bilinmeyenleri de keşfetmemizi sağlıyor. Görünürde gözlerimizi evrenin muhteşem düzenine çevirirken bir yandan da kendi iç dünyamızda derin bir yolculuğa çıkıyoruz. Evren ve insanın iç dünyasındaki bağlantıları keşfetmeye hazır mısınız? Bu kitap sizlere öncülük edecektir. Bilimin ışığında evreni anlamaya çalışırken, felsefenin derinliklerine iniyor ve mitolojinin efsanelerine dokunuyoruz. Tıbbın mucizelerini keşfederken, tasavvufun derinliğinde kayboluyoruz. Kitabı okurken, bilinmeyenin sınırsızlığını hissettim ve her sayfada yeni bir keşif yapmanın heyecanını yaşadım. Evrenin gizemleri ve insanın içsel dünyası arasındaki bağlantıları keşfetmek benim açımdan mükemmeldi. Bilimin ışığında evreni anlamaya çalışırken, aynı zamanda insanın evrende oynadığı rolü de derinlemesine kavramama yardımcı oldu. Her sayfada altını çizeceğim çok değerli bilgiler buldum. Kozmos ve insan arasındaki bağlantıyı keşfetmeye hazır mısınız? O zaman bu kitabı hemen okumalısınız!
Tanrı Kozmosta Uyur İnsanda Uyanır
Tanrı Kozmosta Uyur İnsanda UyanırEmel Keskinkılıç · Salon Yayınları · 20244 okunma
Sevgi, sadece tek bir kişiyle yaşantılanan duygular silsilesi değil, tüm dünyaya karşı koşulsuz bir bağlılığı ifade eden bir karakter yöntemidir.
Reklam
Jung’a göre yaşamdaki amacımız içimizdeki gücü keşfetmek, kendi gerçekliğimizi takip etmek ve her şeyimizle bütün olmayı başarmaktır
Kişinin güncel hayatını asıl yöneten süreç geçmiş değil ama kişinin geçmişle ilgili algısıdır. Dolayısıyla geçmişi anlamak şimdiye ışık tutmaktır.
Duygusal yaralarımızın sorumlusu biz değiliz ama duygusal yaralarımızı iyileştirme sorumluluğu her bireyin kendisine aittir. Yaşam yolculuğunda kişinin bunu idrak ettiği an dönüşümün başladığı andır. Geçmişte kaldığı düşünülen olaylar dizisi kronolojik olarak geçmişte kalsa da kişiyi şimdide etkilemeye devam eder.
İnsan bedeni makrokozmosun yeryüzünde ki küçük bir modelidir. İnsanın dışında olan her şeyin benzeri insanın içinde de mevcuttur. Tüm alemin hakikatleri, insanın doğasına işlenmiştir.
Reklam
İnsan, molekül yapısıyla dünyasaldır yanı yeryüzüne aittir, diğer taraftan varlığının özüyle de gökyüzüne aittir. Hem yeryüzünün hem de gökyüzünün çocuğudur.
İnsanlık, aslında kendi içinde varoluşun bilgisini içeren bir kitap gibidir. Kendi kendini okuma yetisine ulaşabilirse evreni de çözebilecek kapasiteye sahip olabilir.
Kalp her atış sonucu elektromanyetik bir enerji üretir. İlginç bir biçimde Dünya ve Güneş sistemi de elektriksel ve manyetik enerji üretir. Kalbin ürettiği manyetik alan ile Dünya ve Güneş’in ürettiği manyetik alan, kendi kapsamına giren oluşumları belirli bir şekilde etkilerler.
Reklam
Bir hücreden bir Adem, Bir Adem’den Bin Alem! Teklikten çokluk, noktadan bütün… İşte evrende var olan her şey aslında Tek’in çokluktaki görüntüsünden başka bir şey değildir.
Büyükte de O vardır, küçükte de O vardır. Dolayısıyla mikro, makronun benzeridir. Mikroyu kavrayan makroya ulaşır, makroyu kavrayan ise mikroyu idrak edecek duruma gelir. Her parça, bütünün temsilcisidir ve bütünün bilgisi şifreler halinde içinde vardır. Dolayısıyla her parça aslında kendi içinde bir bütündür.
Tüm yaratılmış olanlar da benzer özelliklere sahiptir. Sadece aralarında büyüklük ve frekans farklılıkları vardır. Bu da varoluştaki tüm düzeylerin birbirinin benzeri ya da kopyası olduğu anlamına gelir.
Yaratılış aslında tek bir ilkeden ve tek bir formülden yola çıkmıştır ve tüm yaratılanlar, o ilkeye tabi olarak aynı formülün bir tekrarı olarak var olmuştur.
Bizim en küçük hücrelerimiz dahi evreni duyar ve hisseder. Var olan her şeyin müziği Kozmos’ta bir senfoni oluşturur ve hücrelerimiz de sonsuz uyumla titreşerek bu müzikal armoniye katkıda bulunur.
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.