SIKILDIM,DARALDIM VE BUNALDIM
Yazarın bir diğer kitabı olan "Kitap Kurtları"nı çok sevdiğim için bunu da okuyayım dedim ama sanırım okumasam da pek bir şey kaybetmezmişim.Aklımdaki onlarca sorudan sadece biri: Bu çocuk kıza neden Jan deyip oldukça uzun adını kısaltmıyor, okurken yoruldum gerçekten.
Kitabın başları güzeldi. Kızımız January'nin Augustus ile yaptığı anlaşma da beni eğlendirmişi. Beraber aktiviteler yapmaları ve tarikat kurbanlarıyla ropörtaj düzenlemelerini de yaratıcı buldum. Karakter backstory'leri de iyiydi. Ama bir şeyler yanlıştı be. Karakterler sıkıcıydı mesela, diyalogları akmıyordu. Okuduğum kadarıyla da diğer karakterler o kadar arka plana atılmıştı ki (kızın düşüncelerini saymıyorum) kitapta sadece 2 kişi var gibiydi ve zaten sıkıcı karakterlerimiz kitabı taşımakta zorlandı.
Ve üzülerek söylüyorum ki kitabı bitiremeyecek gibiyim.Zorlaya zorlaya 200 küsür sayfa okudum ama gitmiyor, kitap kendini okutamadı açıkçası bana. Karakterlerin dinamiği de bana geçmedi, aşkları da. Arkadaşlıkları güzeldi ama arkadaş olarak bitirseler paramparça olmazdım mesela. Tadında bırakmış olurlardı benim için. Uzadıkça uzadı sakız gibi.
yani tamam okuduk, kötü değildi ama bu yazarı niye bu kadar abartıyorsunuz ya? kadın diyalog yazamıyor, kimin ne dediğini bile belli olmuyor. ayrıca kız karaktere ölümüne aşık, takıntılı, muhtaç olmayan erkek karakter mi olur? kaçıncı yüzyıldayız bu ne? ben kabul etmiyorum. erkek karakter dediğin kıza olan zafında kafayı yer. ben bu adamın aşkını hiç hissedemedim valla güya kaç yıldır, ta ilk gördüğü andan beri aşıkmış, onu istiyormuş. külahıma anlat sen onu benim. tabii buldu salağı, yediriyor yalanı. anadolu çocuğu yer mi be? kızda da bir salaklık vardı, böyle bir avellik. ayrıca madem o kadar aşıktın bu kıza niye başkasıyla evlendin, niye o karın geri dönünce ortadan kayboldun? kız da kendi hatası gibi peşinden gidiyor. nereye gidiyorsun geri zekalı? çocuğun eski manitanın sürekli ortalıkta olması ya da adının geçmesi beni acayip sinir etti. kendisinde de bir bokluk vardır zaten bir öyle bir böyle. ruh haline göre kızı itiyor, çekiyor dengesiz. iyi bir dayak yese kendine gelir belki.