Emma Goldman

Emma GoldmanDans Edemeyeceksem Bu Benim Devrimim Değildir yazarı
Yazar
Tasarımcı
8.7/10
437 Kişi
2.096
Okunma
461
Beğeni
24,7bin
Görüntülenme

Hakkında

Emma Goldman, (d. 27 Haziran 1869, Litvanya - ö. 14 Mayıs 1940, Toronto) Anarşist yazar. 20. yüzyılın ilk yarısında ABD ve Avrupa'da anarşist görüşün yayılmasında ve gelişmesinde büyük bir rol oynamıştır. Emma Goldman 27 Haziran 1869'da, Rusya kontrolündeki Kaunas, Litvanya'da Yahudi bir ailenin kızı olarak doğdu. Emma daha 13 yaşındayken aile St. Petersburg'a taşındı. Bundan kısa süre önce 2. Alexander öldürülmüştü ve siyasi bir baskı olan ortamda Yahudiler çeşitli katliamlarla karşı karşıya kalmaktaydılar. St. Petersburg'a gelişlerinden sadece 6 ay sonra Goldman okulu bırakıp çalışmak zorunda kaldı, ailesi maddi sıkıntılar yaşıyordu. Bir fabrikada çalışmaya başlayan Emma devrimci düşüncelerle ilk kez burada karşılaştı. Fabrikada eline geçirdiği Çernişevski'nin "Nasıl Yapmalı?" isimli eseri onu derinden etkiledi. Bu eser ileride filizlenecek anarşist fikirlerinin tohumlarını ekmekle kalmadı, hayatını istediği gibi özgürce yaşaması konusundaki fikirlerini de güçlendirdi. 15 yaşlarına geldiğinde babası onu evlendirmek istedi fakat o karşı çıktı ve evlenmedi. 17 yaşına geldiğinde ise, ailenin kararıyla, kız kardeşi Helene'le birlikte, diğer kardeşleri Lena ile yaşamak için Rochester, New York'a (ABD) göç etti. Burada bir tekstil fabrikasında birkaç yıl çalıştı. 1886'daki Haymarket Olayı'nın neticesinde dört anarşistin asılması Emma'nın anarşizmle ilgilenmesine yol açtı. 1887'de yine fabrika işçisi olan Jacob Kersner ile evlendi. Fakat anarşist harekete girişi ile bu evliliği kısa sürdü. Ailesi ve kocasını terk ederek önce New Haven, Connecticut'a sonra New York City'ye gitti. New York'ta Alexander Berkman ile tanıştı ve beraber yaşamaya başladı. Berkman o dönemlerde ABD'deki anarşist hareketin önemli figürlerindendi. 1892'de Berkman ile Henry Clay Finch'e suikast planları yaptılar, fakat bu planları başarısızlıkla sonuçlandı. Henry Clay Finch suikast girişiminden yaralanarak kurtuldu, Berkman 22 yıllık hapis cezasına mahkum edildi. 14 yıl hapiste kaldıktan sonra 1906 yılında salıverildi. Başarısız suikast girişiminden sonra Berkman'ını savunmak için elinden geleni yaptı, fakat bu girişimleri devletin, resmi otoritelerin ona karşı cephe almasına yol açtı. Bu sıralarda Hippolyte Havel ile dostluk kurdu. 1893'de işsizleri güç kullanarak otoritelere karşı gelmeye (zor kullanarak ekmek almaya')kışkırttığı için tutuklandı. Tutuklanmasına neden olan bu söylemi "İş isteyin. Eğer iş vermezlerse, ekmek isteyin. Eğer ekmek vermezlerse, ekmeğinizi alın." zamanla ünlü bir söylem olmuştur. Blackwell Adası (Blackwell's Island) cezaevinde bir yıl tutuklu kaldı. 8 Eylül 1901'de, Chicago'da, dokuz kişiyle birlikte tekrar tutuklandı. Tutuklanma nedenleri Başkan McKinley'in suikasti idi. Leon Czolgosz isimli münzevi bir anarşizm sempatizanı McKinley'i birkaç gün önce vurmuştu. Aslında olaylarla ilgisi olmayan Goldman ve diğer dokuz kişinin tutuklanmasının nedeni anarşist hareketin halk nezdindeki itibarını sarsmaktı. Delil yetersizliğinden Goldman 24 Eylül'de serbest bırakılırken, olayın faili Leon Czolgosz suçlu bulundu ve idam edildi. 1910 yılında "Anarşizm ve Diğer Makaleler" isimli kitabı yayımlandı. Emma Goldman 11 Şubat 1916'da tekrar tutuklandı. Bu sefer tutuklanma sebebi dağıttığı doğum kontrolü hakkında bilgilendirici dokümanlardı. Fakat hayatında bir dönüm noktası olan tutuklanması 1917 gerçekleşti. Berkman ve Goldman, Zorunlu Askerliğe Hayır isimli kurdukları birlik ve Birinci Dünya Savaşına karşı düzenledikleri gösteriler nedeniyle tutuklandılar. İki yıl hapsedildikten sonra Amerikan vatandaşlığından azledilerek Rusya'ya sürüldüler. İlk enternasyonal'deki anarşist ve komünist ayrılığına rağmen, Rusya'ya vardığında Goldman Bolşeviklerin tarafında yer aldı. Fakat 1919'da Berkman ile ülkeyi gezerken tanık oldukları politik baskı, bürokrasi ve zorunlu çalışma Bolşeviklere olan sempatilerini yok etti. Hayal kırıklığı ile Aralık 1921'de Rusya'yı terk etti. Dönemin Rusya'sı ve Bolşevikler hakkındaki görüşlerini "Rusya'daki Hayal Kırıklığım" ve "Rusya'daki İlave Hayal Kırıklığım" isimli eserlerinde belirtmiştir. Ayrıca, Rusya'da tanık olduğu yoğun şiddet ve güç kullanımı onun şiddete ve güç kullanımına olan fikirlerinin farklı bir boyut kazanmasına neden oldu. Şiddetin toplumsal (sosyal) dönüşüm sürecinin (istenilmese de) zorunlu bir parçası olduğunu kabul etmekle beraber, şiddetin toplumsal mücadelenin yegane ve en önemli aracı olarak kullanmasına karşı çıktı. Ona göre şiddet "çarpışma sırasında bir savunma aracı olarak başvurulabilecek" bir şeydi. Ayrıca bu düşüncesi ilk zamanlarda savunduğu "amaç aracı haklı çıkarır" fikrinden ayrıldığının göstergesiydi. 1921'de İngiltere'ye gitti. Sürgün edilebileceği haberlerini duyulunca İngiliz vatandaşlığına girebilmesi için bir maden işçisi kendisine evlenme teklif etti. İngiliz pasaportuyla birçok ülkeyi gezebilme fırsatı buldu. 1928'de Saint-Tropez'e taşındı, 1936'ya kadar burada yaşadı. Bu arada, 1931'de "Hayatımı Yaşarken" isimli otobiyografisini yayımladı. 1936'daİspanyol Devriminin başlamasından kısa bir süre önce Berkman intihar etti. Emma Goldman ise aynı yıl, 67 yaşında, İspanyol Devrimine katılmak için İspanya'ya gitti. CNT-FAI'li anarşistlerin 1937'de koalisyon hükümetine katılmalarını, giderek güçlenen komünistlere savaş faaliyetinin daha iyi yürütülebilmesi için taviz vermelerini onaylamadı. Faşizmin Avrupa'daki yükselişi karşısında büyük bir üzüntü duysa da düşüncelerinden taviz vermeyi reddetti. Emma Goldman 14 Mayıs 1940'da, Kanada'nın Toronto kentinde öldü. Chicago'da, Haymarket İsyanı sonucu asılan anarşistlerin gömüldüğü yerin yakınına gömüldü.
Unvan:
Litvanyalı Anarşist Yazar
Doğum:
Kaunas, Litvanya, 27 Haziran 1869
Ölüm:
Toronto, Kanada, 14 Mayıs 1940

Okurlar

461 okur beğendi.
2.096 okur okudu.
71 okur okuyor.
1.734 okur okuyacak.
33 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Şunun gayet açıkça farkındayım ki benim kendi gelişimim de bü­yük ölçüde isyanla oldu.
Reklam
"Sessizliğimiz bugün boğduğunuz seslerden daha büyük bir gürültü koparacaktır."
Sayfa 59
Bedelini ödemeden, dibini görmeden, hayatın doruklarına hiçbir zaman yeniden tırmanamazsınız.
Camdan kalelerine çekilenler, oradan bakıp başkalarına taş atmakla hata ediyorlar, oysa camdan kaleler de incedir ve kolay kırılır.
Ben, doğup büyümedim; yoğruldum”
“Hayatla birlikte, hayatın her alanında, düşe kalka yoğruldum. Gerçi bu yolun bedeli yüksekti, ama aynı bedeli en baştan yeniden ödemem gerekse bunu memnuniyetle yapardım; çünkü bedelini ödemeden, dibini görmeden, hayatın doruklarına hiçbir zaman yeniden tırmanamazsınız!”
Sayfa 2 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Sevmek, birini bulmak veya kazanmak değil. Bir başkasında kendini bulmaktır.
Emma Goldman
Emma Goldman
Reklam
Doğru
Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi, yasaklanırdı.
Emma Goldman
Emma Goldman

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
"Ben doğup büyümedim yoğruldum"syf:2 Bu alıntıyla başlamak istedim incelemeye,kitapta zaten bu sözle başlıyor ve yazarın hayat özeti niteliğinde.Emma'nın hayatından bahsetmeyeceğim zaten diğer incelemelerde yer veriliyor... Kendi hayatımda bahsedeceğim biraz.Kitap okumaya evlendikten sonra başladım yaklaşık 20 yaşında filan olmam
Dans Edemeyeceksem Bu Benim Devrimim Değildir
Dans Edemeyeceksem Bu Benim Devrimim DeğildirEmma Goldman · Agora Kitaplığı · 20061,422 okunma
140 syf.
8/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Nedir bu anarşizm?
“Cehalet ne kadar da aptalca, ne kadar da acımasız! Hep yanlış anlıyor, hep mahkum ediyor.” Demiş goldman. Cahil kalmamak adına okuyalım :) Çoğumuzun anarşizm hakkındaki bilgisi kulaktan dolma olmakla birlikte toplumumuzda anarşizm genellikle terörizm ile karıştırılmakta ve anarşist olduğunu iddia edenlere terörist gözüyle bakılmaktadır. Lakin
Anarşizm Neyi Savunur?
Anarşizm Neyi Savunur?Emma Goldman · Agora Kitaplığı · 2013291 okunma
Reklam
138 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
Kitabın sadece başlığı bile, o kadar cok anlam barındırıyor ki... Tarih boyunca sürekli bir yerlerde devrim yapıldı. Birçoğunun ortak özelliği, erkeğin yönetimini beğenmeyen bir grup erkeğin, erkeğe başkaldırırak elde ettiği kazanımlar olmasıydı. Kadınlar? Büyük şair
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
'in dediği gibi "sofradaki yeri öküzümüzden sonra gelen kadınlar" Kadınlar hep unutuldu, bastırıldı, ahlak normları bahane gösterilerek sindirildi. Bütün hayatı evi, bahçesi ve ahır üçgeninde geçen kadınlar, ancak
Emma Goldman
Emma Goldman
gibi yazarlar/düşünürler sayesinde sosyal alanlarda var olabildi. (Bana padişahın eşlerinden, peygamberin kızlarından örnek vermeyin, ben taşradaki kadınlardan bahsediyorum. Kocası askere gidince kayinpederinin tecavüzüne uğrayan, gönlüyle evlenemeyen kadınlardan...) Özellikle dinler.. Meryem Ana için Bakire denildi. Ama kimse İsa peygamber için Bakir İsa demedi. İslamiyete baktığımızda, kadına değer verildiğini ancak 19. Yüzyılda, batılılaşma sayesinde fark etti. Yönetim sistemlerinin en hümanist olanı demokrasi bile, yüzyıllarca kadına oy hakkı vermedi. İnançlı bir insanım ve kadının da erkek kadar yaşaması gerektiğine inanıyorum. Sanırım feminizm de özet olarak bunu söylüyor. Annelerimizin de en az babalarımız kadar özgür olmasını istiyorum. Umarım bir gün olur.
Dans Edemeyeceksem Bu Benim Devrimim Değildir
Dans Edemeyeceksem Bu Benim Devrimim DeğildirEmma Goldman · Agora Kitaplığı · 20061,422 okunma