Çok sevdiğimiz birinin ölümünden duyduğumuz acı, diş çektirmeye benzer; çok şiddetli bir acı fakat devamsız. Bize sürekli acı verenler ölüler değil, dirilerdir.
Aşkları, inançları, hayalleri olan genç bir kadın Yoanna. Oradan oraya koşturmaca, saklambaç ile geçen bir hayat. Yoanna'nın yaşamıyla birlikte dönemin bölgesel hristiyanlık inançlarını da anlatıyor.
"Bugün, bir kadına mektup yazmak için Foscolo'lardan, Georges Sand'lardan hırsızlık yaparız. O zamanın şairleri Mezamirden, Peygamber sözlerinden kopya ederler ve bunlarla mektuplarını Sulamit'in dudaklar, çölün kumu gibi yakıcı hale getirirlermiş."
"Derler ki zaman, her acıyı unutturur, her yarayı iyi eder. Açlık ve aşk müstesna olarak bunu ben de kabul ederim. Zaman aksine bu iki ihtiyacı gittikçe arttırır.."