"Emre Turan, 1998 yılında İstanbul'da doğdu, Çanakkale'de büyüdü. 2016 yılında Gastronomi ve Mutfak Sanatları eğitimine başladı ve aynı sene yazma tutkusunu keşfetti. Lisans eğitimi boyunca Türkiye'nin önde gelen tarif ve içerik sitelerinden biri olan yemek.com'da başta food editörlük olmak üzere pek çok işle uğraştı. 2022 yılında yüksek lisans eğitimine başladı ve en büyük tutkusu olan "yazma" eylemine daha fazla zaman ayırmak istedi. 2022 yılında "gastronomi edebiyatı" adına emsali olmayan eserler kaleme aldı ve Buzdolabı Vatandaşları ile yazarlık kariyerine ilk adımı attı."
Domates (parlak): Cesur, idealist, kaşif, hayalperest
Enginar: Bilge, sağduyulu, sorumluluk sahibi, koruyucu
Elma: İnatçı, zeki, hazır cevap, depresif
Zencefil: Kimsesiz, yalnız, gizemli, biraz deli
Buzdolabı Vatandaşları
Beğenip okuma listenize alırsanız çok mutlu olurum 🤗
Not: Bir gastronomi uzmanı olduğum için genelde kitabın tariflerle alakası olup olmadığını merak ediyorsunuz doğal olarak. Asla alakalı olmadığını, bunun bir roman, gastronomi odağında yazılmış ilk edebi eser olduğunu dile getirmem lazım. Teması ve konusunu daha detaylı merak eden, bana özelden yazabilir.
Türkiye'de ve Dünya'da bir ilke imza atarak sürdürülebilir gastronomi temalı bir distopya kaleme aldım. Ayrıca gastronomi edebiyatı adına Türkiye'de öncü isim olmaya çalışıyorum.
Buzdolabı Vatandaşları benim geleceğe yönelik bakış açımdan sizin sofralarınıza uzanıyor.
Emre Turan / Buzdolabı Vatandaşları
Sizi düşünmeye itecek, özeleştiri yapmanızı sağlayacak ve farkındalık yaratacak bir gastronomi distopyası #BuzdolabıVatandaşları. Gastronomi kitabı bunları nasıl yapacak diye düşüneceksinizdir ama inanın ki okuduktan sonra haklı olduğuma karar vereceksiniz.
Mutfaklarımızı süsleyen, yemekten keyif aldığımız sebze ve meyveler, insanlara çok güzel ve önemli bir ders verirken aslında bizlerin de farketmeden yaptığımız yanlışlarla yüzleşmemizi sağlıyor. Hikayenin asıl kahramanı parlak, sulu ve canlı görünen bir domates. Doğduğu topraklarda umutla büyürken, dalından koparılıp pazara ve oradan da mutfağa gelirken şahit oldukları yüzünden, umudun nefrete dönüşüne tanık olacak ve bundaki payımızı düşüneceğiz. Halbuki tek isteği insanlara şifa olmaktı. Mutfağa girince tanıştığı diğer sebze ve meyvelerin dolapta beklemelerinden dolayı olan serzenişlerine onunla birlikte tanık olacağız. Bunun sonucunda çürüyenleri ve donarak ziyan olanları görecek, kendi evlerimizde de mutlaka yaşadığımız bu durum karşısındaki israfa üzüleceğiz. Fazladan aldığımız ya da alıp tüketmediğimiz gıdaların sizlere söylemek istediklerini onlardan dinlemek ister misiniz?
Orwell, Hayvan Çiftliği kitabı ile nasıl dönemin sorunlarına dikkat çekmeye çalıştıysa, yazarımız da bu distopyası ile mutfaktaki gıda ve su israfına dikkat çekmeyi amaçlamış. Etkileyici, farklı ve akıcı bir kitap okumak isteyenler kaçırmasın derim.
Keyifli okumalar…
Bir gastronomi distopyası.
Hiç düşündük mü acaba, duzdolabına koyduğumuz sebzelerin, meyvelerin hisleri var mıdır diye? Ya da onları dolabın soğuk, nemli ve karanlık köşelerinde unuttuğumuzda hiç acı çektiklerini düşünüyor muyuz?
İşte bu kitap bizi bunları düşünmeye itiyor.
Kitabın konusuna değinecek olursak biraz;
Gelin beraber kulak verelim hislerine.
Bir inançla yetişip büyüyen, bu inanç uğruna zorluklara dayanan bu sebze ve meyveler için nedir bu kadar değerli olan inanç?
Bütün huzurun orda olduğuna inandıkları İrembağ içindi yaşanan her şey, çekilen her çile.
Kitap genel itibari ile çok acı ve eğlenceli ilerliyor. Okurken israf ettiğimiz her şeye üzülüyoruz ki bence kitabın amaçlarından birisi de bunu sağlamak ve gayet başarılı olduğunu söylemek isterim bu konuda.
Ayrıca yazara da güzel eseri için teşekkür ederim
Buzdolabı Vatandaşları
Yazarımız bu kitabında yaptığımız israfları güzel bir hikayeyle bizlere aktarmış. Herkesin okuması gereken bir kitap,hatta öğrencilere okulda ders niteliğinde bile okutulması güzel olur. Çünkü o kadar israf eden bir toplum haline geldik ki bunu anca bu şekilde yararlı kitapları okuyup,okutarak aşabiliriz.
Bu kitabı okuyan kesim artık eskisi gibi düşünmeden herhangi bir ürünün israf olmasına göz yummayacaktır ekstra dikkat edecektir diye düşünüyorum