Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erdoğan Merçil

Erdoğan MerçilBüyük Selçuklu Devleti yazarı
Yazar
Derleyen
8.6/10
77 Kişi
323
Okunma
43
Beğeni
2.479
Görüntülenme

Erdoğan Merçil Sözleri ve Alıntıları

Erdoğan Merçil sözleri ve alıntılarını, Erdoğan Merçil kitap alıntılarını, Erdoğan Merçil en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tuğrul Bey , 1055 yılında Bağdat’a geldiğinde , Kendisine Melik-ül Maşrık Ve’ Melik-ül Mağrib ( Doğunun ve Batının Hükümdarı ) ile Rükneddîn ( Dinin temel direği ) lakabları verildi.
Arslan Yabgu'nun Sultan Mahmûd tarafından tutuklanmasına Selçuklu ailesinin, muhtemelen, bu sırada aralarında bir birlik bulunmaması, başka bir ihtimalle Mahmûd'a kafa tutacak kadar kuvvetli olmamalarından tepki gösteremedikleri anlaşılıyor. Buna karşılık Arslan Yabgu'ya bağlı dörtbin çadırlık bir Oğuz grubunun ilerigelenleri Sultan Mahmûd'a, Selçuklular'dan zulüm görmekte olduklarını ve Mâverâünnehir'de geçim darlığı içinde bulun duklarını bildirerek, Horasan'a geçmelerine müsaade edilmesini rica ettiler. Bir iddiaya göre de, onların Mâverâünnehir'den ayrılmasına Selçuklu ailesi içindeki önderlik mücadelesi sebeb olmuştu. Sultan Mahmûd onlardan özellikle askeri kuvvet olarak faydalanabileceğini düşünerek, Tûe valisi Arslan Câzib'in muhalefetine rağmen, Oğuzlar'ın Ceyhun nehrini geçmelerine müsaade etti. Başlarında Yağmur, Buka, Göktaş ve Kızıl Beyler'in bulunduğu bu Oğuz grubu Serahs, Ebiverd ve Ferâve sahralarında yerleştiler. Arslan Câzib, Mahmûd'a ok atmamaları için onların baş parmaklarının kesilmesini yahut da Ceyhun nehrine atılmaları tavsiyesinde bulunmuştu. Sultan onun bu sözlerine hayret etmiş ve "Sen merhametsiz, katı yürekli bir adam imişsin" cevabını vermişti.
Sayfa 38 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu sırada Gazneliler Devleti’nde hutbe, sırasıyla Abbasi halifesi, Sultan Muhammed Tapar, Melik Sencer ve Sultan Behram Şah adına okunuyordu. Nitekim bu olayı zikreden tarihçi İbnü’l-Esir, “böylesine garip bir hadise duyulmamıştı” diyerek hayretini ifade etmiştir.
Sayfa 112 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
Sultan Melikşah Hristiyanlara ve Musevilere karşı da çok iyi davranmıştı. Nitekim Ani Ermeni Başpiskoposu Barseg bir heyetle şikayet ve durumlarını anlatmak maksadıyla Isfahan'a sultanın huzuruna gitti. Melikşah bu Ermeni heyetini çok iyi karşıladı, onlara " Bütün kilise, manastır ve rahiplerin vergi dışı tutulmaları " hakkında bir german verdi.
Din kardeşiyiz falan dememiş dağıtmış Arapları, Sultan Mahmûd. Çok iyi.
Irak ve Horasan'dan hacca gitmek istemeyenler zaman zaman Arap çapulcuların ve Karmatiler'in yol kesmeleri sebebiyle hac görevini yerine getiremiyorlardı. Nitekim m.1021 tarihinde Horasan ileri gelenlerinden bir grup ve bilginler Sultan Mahmûd'a başvurdular ve ona "Sen Müslümanlar'ın en büyük hükümdarısın cihad hususundaki gayret ve faaliyetin herkesce bilinmektedir. Bildiğiniz gibi hac kesintiye uğradı. Bu olay ile ilgilenmek gerekir... Lütfedip bu meseleyle biraz ilgilenin." dediler. Sultan Mahmûd onların bu isteklerini kabûl etti ve ülkesinin başkadısı Ebû Muhammed en-Nâsıhi'yi Hacc Emiri tayin etti. Sultan, başkadıya sadaka olanların dışında Araplar'a dağıtmak üzere otuzbin dinar verdi. Ayrıca Horasan'dan hacca gitmek isteyenlerin hazırlanmaları için tellâl dolaştırdı. Hacca gitmek isteyenlerden büyük bir kalabalık toplanarak yola çıktılar. Horasanlı hacılar Feyd bölgesine ulaştıkları zaman, Araplar tarafından kuşatıldılar. Hace Emiri Ebû Muhammed onlara beşbin dinar para verdi ise de buna razı olmadılar ve hacıları tutuklamaya karar verdiler. Ancak bu sırada Semerkantlı bir gencin ok atarak reislerini öldürmesi üzerine Araplar dağıldılar. Bu suretle kurtulan Horasan hacıları hacca gidip, sağ salim ülkelerine dönmeye muvaffak oldular.
Sayfa 48 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Fars Meliki Selçuk-Şah'ın Hayatı ve Paraları
Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Tapar 24 Zilhicce 511'de öldüğü zaman geride beş oğlu kalmıştı. Bunlardan Mahmud II. (1118-1131), Mes'ud (1134-1152), Tuğrul (1132-1134) ve Süleyman (1160-1161) Irak Selçuklu Devleti sultanlığı yapmışlar, sadece Selçuk-şâh bu şerefe erişememişti.
Sayfa 49 - Bilge Kültür Sanat YayıneviKitabı okudu
Reklam
Sultan Mahmûd Sünni mezhebe bağlı idi. Ayrıca o hadis bilir, huzûrunda Şâfif ve Hanefî hukukçuları arasında tertip ettirdiği münazaraları dikkatle dinler ve onlara sualler sorardı. Sultan Hindistan'daki putperestlere olduğu kadar İslâm ülkelerinde dini yönden kargaşalık çıkaran grublara karşı da mücadele etmiştir. Sultan Mahmûd Bâtıniliğe göz açtırmamasına rağmen, ülkesi içindeki Kerrâmîler'e gösterdiği yakınlık ile de dikkati çekmektedir.
Sultan Melikşah dönemi
Sultan Melikşah için en büyük tehlike ise Kirman'daki amcası Melik Kavurd'dan gelmişti. Melik Kara Arslan Kavurd, Alp Arslan'ın öldüğünü haber alınca saltanatta hak iddia ederek isyan etmiş ve Rey şehrini ele geçirmek için yola çıkmıştı.
Sayfa 74 - Bilge Kültür Sanat YayıneviKitabı okudu
186 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.