Hakkında
1971 yılında Sivas' da doğdu, ilk ve ortaokulu Almanya’da, liseyi Sivas’ta tamamladı. 1993 yılında İ.Ü Orman Fakültesi Orman Mühendisliği bölümünden mezun oldu.
Akdağmadeni ve Çayıralan Orman İşletme Müdürlüklerinde yevmiyeli mühendis olarak çalıştı. 1998 yılında Midyat Orman İşletme Şefliğine atandı. 2001-2007 yılları arasında Sivas Orman İşletme Şefi ve 2007 yılında Sivas Orman İşletme Müdür Yardımcısı görevinde bulundu. 2008 yılında Amasya Orman Bölge Müdürlüğünde Basın ve Halkla İlişkiler sorumlu olarak çalıştı. 2011 – 20015 yılları arasında Amasya OBM Bilgi Teknolojileri ve İletişim Şube Müdürlüğü görevinde bulundu. Mayıs 2015 tarihi itibarıyla İstanbul OBM Bilgi Teknolojileri ve İletişim Şube Müdürü olarak görev yapmaktadır. Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Kent Ormancılığı Anabilim dalında "Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne Ağaç Bayramları" isimli tezle yüksek lisansını tamamlamıştır. Almanca ve Osmanlı Türkçesi bilmektedir.
Unvan:
Orman Mühendisi, Yazar
Doğum:
Sivas, Türkiye, 1971
Okurlar
1 okur okudu.
1 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
Ceza
Bir suçlu hakkında böyle bir hükmün verilmesi ve cezanın suçlunun mensup olduğu toplumda duyulması durumunda, ahalinin gözünü korkutur ve caydırıcı olması bakımından da tavsiyeye değerdir. Anadolu ahalisinin büyük bir kısminin, maalesef bugün içinde yuvarlanmakta olduğu cehaletin derecesi nazarı dikkate alınırsa, kanunlara gerekli saygıyı sağlamak için yalnız meşruiyet yolunu seçmenin yeterli gelemeyeceği takdir olunur. İddiamın doğruluk derecesini ispat etmek için Almanya ve Avusturya'da bile, bundan elli sene evveline kadar darp cezasının tatbik edildiğini beyan edeceğim. Hâlbuki bundan yarım asır evvel dahi, bilhassa Almanların her halde pek medeni ve ileri bir millet oldukları ve Schiller, Goethe ve Kant gibi büyük insanların, bundan bir asır evvel Almanya'da yaşamış olduklarını hatırlatmanın bu konudaki sözlerimi bir kat daha kuvvetlendireceğine inanıyorum. Rivayet olunduğuna göre, ahaliyi orman kanununa itaate alıştırmaya mecbur olan Rusya hükümeti dahi, vaktiyle pek şiddetli bir şekilde, tutuklanan bir iki suçluyu, sadece ahaliye dehşet bırakmak maksadıyla olay yerinde öldürmüştür. Cezalandırmanın bu kadarı da pek zalimane olmakla beraber, bugün Rusya'nın gelir kaynağının en mühimlerinden sayılan Kafkasya ormanları, bu sayede kurtulmuştur.
cibali mübahanın sonu
Bolu-Kastamonu ormanlarının kapısı niteliğindeki Hendek ormanlarında amenajman çalışmaları 1916 yılının sonbaharında fiilen başlamıştı. Bir devlet işletmesi olan ve askeriyenin ihtiyaç duyduğu malzemeleri üreten Hendek hizar fabrikası, verilen siparişleri yetiştirmek kaygısıyla, fabrika amelesi tarafından Salmankavaklık ve Tahtalıburun ormanından damgasız ve numarasız 318 adet kayın ağacının kesilmesi sonucunda müfettişlerce inceleme yapılmış, buna sebebiyet verenler uyarılmış ve meydana gelen zararın bedeli fabrikadan tahsil edilmiştir (COA. T.1707.548). Bu da teknik ormancılık çalışması ile devlet kurumlarının alışagelmiş yararlanma biçiminin çatışmasına bir örnek oluşturdu.
Ayrıca savaş sebebiyle, Hendek ormanları civarına konuşlanmış olan müfrezeler damgasız ve numarasız ağaç kesmeye başlayınca bu yerlerin amenajman sınırları içerisinde olduğu gerekçesiyle müfrezeler daha güneye, Kerem Ali ve Siyamlar ormanına nakledildiler. Yapılan tespitlerde askerlerin, taşınma esnasında Küçükburun mevkiinden 136 adet kayın ağacını kestiği anlaşılınca resmi işlem yapıldı (COA.T.1708.376). Bu işlemler devam ederken yine amenajman sınırları içerisinde kalan Karasu ormanlarından Bahriye Mülazımı Evvel Şenk Efendi ve Bahriye Mülazımı Evvel İhsan Efendi'nin komutasındaki askerlerin, 1.425 adet Kızılağaç kesmelerinden dolayı haklarında resmi işlem yapıldı ve kesilen ağaçlar muhafaza edilmek üzere İhtiyar Heyeti'ne teslim edildi. Harbiye Nezareti'ne bir yazı yazılarak büyük masraflarla planlanan ormanlardan, askerlerin damgasız ve numarasız ağaç kestiğini ve……
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
