En Eski Esra Kılıç Türedi Sözleri ve Alıntıları
En Eski Esra Kılıç Türedi sözleri ve alıntılarını, en eski Esra Kılıç Türedi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Cânım Esra Kılıç Türedi
Gittiğinden beri önümde bir yokuş, bir yok oluş. Çıkmaya çalıştıkça soluğumu kesen bir dağ yamacı. Hayatta türlü türlü dağ biçmişler ya insana. Unutma dağı, kaybolma dağı, alışma dağı, sızlanma dağı… Şimdi yüzüm rakımını bilmediğim, adını sezmediğim dağlardan birine dönük.
Sayfa 7
Sahi, ben sokaklarda kaybolurken, yanlış güzergâhlarda uyanırken, yollarda sendelerken senin yüzün neye dönüktü? Nerelerdeydin?
Sayfa 10
insan bir kere eksilmeyegörsün hayatı hep bir parçası yitik yapboz gibi yaşıyordu artık ve ölümü bu tamamlanma telaşının elinden oluyordu..
Sayfa 14
Neden hayata dalgın bakan gözleri hemen tanırlar da en zayıf yerinden vururlar onu? Neden kendilerinin içindeki o kuyuya bakmaya cesaret edemezler de başka bir kuyunun bir avuç suyunu bulandırırlar?
Sayfa 16
Kalbime kocaman bir kaya yuvarlandı; çarpıntı, çarpıntı, çarpıntı… Kalakaldım. Yine. Bütün kadınlar gibi. Herkesi kucaklayayım derken kolları kendine yetişmeyen kadınların kalakalışı gibi..
Sayfa 23
sana kalbin kadar temiz, ellerin kadar beyaz, gözlerin kadar uzak, sözlerin kadar ıssız bir sayfa ayırdım hayatımda..
Sayfa 33
beni kör kuyularda merdivensiz bırakıp parlak hayatının asansörlerine kaçma. senin yerine yürüyen o merdivenlerde bir anlığına da olsa beni düşün. ışıltılı vitrinlerden çek gözlerini. bana bak süveyda. olmadığın yerden. olmadığım yere. bak..
Sayfa 34
gözlerin, evet, gözlerin. bütün bu hallerin müsebbibi..
Sayfa 36
her şeyin hafızamdan, canımdan, kanımdan, yavaş yavaş çekileceği şu tozlu, sisli, karanlık odada ne olur içimde nakış nakış büyüttüğüm adını unutturma bana. ne olur süveyda..
Sayfa 38