Fadime Aşık

8.3/10
3 Kişi
17
Okunma
0
Beğeni
338
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Yazar

Okurlar

17 okur okudu.
4 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ramazanda rağbet gören bir diğer esnaf tütüncülerdir. Tiryakiler gün içerisinde tütüncü dükkânlarına gelip akşam için çeşitli tütünlerden satın alırlardı. Dükkân sahipleri de Ramazan için Boğça, Yenice ve Samsun tütünlerini kıyar, bunları kâğıtlara sararak satışa hazır hâle getirirlerdi. Bu tütüncü dükkânlarının içi daima temiz ve düzenli olurdu. Ramazan günlerinde böyle dükkânlar da oturulup dostlarla sohbet emek âdet hâline gelmişti. Örneğin II.Mahmud döneminde Beyazıt'ta bulunan ve Kıbrıslı Mehmet Ağa diye bilinen zatın konağının altında çalıştırılan bir tütüncü dükkânı vardı ki, II. Mahmud bazen buraya gelip oturur, gelen geçeni temaşa ederek tiryaki olduğu belli olan kişilere yanında bulunanlar vasıtası ile şakalar yapar, daha sonra da ona atiyeler verdirirdi.
Reklam
Gıda satışı yapan esnaf dışında kahvehaneler de Ramazan ayında kalabalık olan mekânlardandı. Mahallelerdeki tüm kahvehaneler temizlenir, kahvedeki eksikler giderilirdi. Ramazanda halka gösteri yapacak olan hayalciler ve diğer sanatkârlar, şehrin en kalabalık yerlerinde bulunan kahvehaneleri kiralardı. Böylece Ramazan gecelerinde daha kalabalık bir zümreye karşı sanatlarını icra etmiş olurlardı.
Ramazan ayında camilerin sabaha kadar açık oluşu, insanların ibadetlerini rahatça yapabilmelerine olanak sağlamaktadır. Camilerin namaz kılınan bölümlerinde itikafa çekilenler için ayrı bir yer düzenlenirdi. Resmi daireler yarım gün çalışırdı. Bu mesai resmi bir tatil olmasa da gayriresmî olarak uygulanırdı. Sabah geç saatte başlayan mesai ikindi vaktinde son bulurdu.
Ramazan ayı boyunca halkın ihtiyaç duyacağı tüketim maddelerinin temini sağlanır ve yüksek fiyatların önüne geçmek için de gerekli girişimlerde bulunulurdu. Osmanlı vilayetleri içinde en çok tüketimin olduğu yer kuşkusuz başkent olan İstanbul'dur. XVIII. yüzyıldan itibaren İstanbul nüfusu tedricen artınca, şehrin yiyecek, giyecek ve yakacak ihtiyacı da giderek çoğalmıştır. Öyle ki bu artış bazı dönemlerde temel gıda maddelerinde kıtlık yaşanmasına dahi sebep olmuştur. Bu durumu fırsat sayan karaborsacılar, taşradan gelen malları alıp istifleyerek daha sonra halka fahiş fiyatlardan satmışlardır. Bu yüzden İstanbul'da yaşam külfetli bir hâle dönüşmüştür. Bundan dolayı devlet halkın sıkıntı çekmemesi için Ramazan gelmeden tedbirler alarak bu ay boyunca ihtiyaç duyulan tüketim maddelerinin gereği gibi temin edilmesi için ilgililere hükümler göndermiştir.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
144 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Osmanlı'da Ramazan
Kitap harika bir Osmanlı'da Ramazan'ın el kitabı niteliğinde. Osmanlı'da Ramazan nasıl geçer, neler yapılır edilir, adetler, sofra kültürü hiç sıkmadan anlatılmış. Bir tez ama akademik dil boğuculuğu yok ya da kitaba aktarılırken sadeleştirilmiş. Dipnot göstermeye devam edildiği için bizi diğer okumalara da yönlendirmesi çok güzel. Çoğu noktayı bilmeme rağmen bilmediklerimi öğrenmiş olmak da benim adıma faydalı. Dersaadet'te Ramazan akşamlarıyla birlikte okuduğum için benzer noktalara ikisinin de değinmesi pekiştirmemde faydalı oldu. Kalemine sağlık Fadime Hanım'ın:)
Osmanlı İstanbulunda Ramazan Kültürü ve Ramazan Sofraları
Osmanlı İstanbulunda Ramazan Kültürü ve Ramazan SofralarıFadime Aşık · Ketebe Yayınları · 202017 okunma
Resim