Sevgili okurlar,merhabalar!Severek okuduğum şiir kitabı olan İpucu’nun incelemesiyle geldim.
Faruk Oruç ruhunun kiremitlerini mısraların arasına döşüyor.Duygulara tercüme olarak yazılan dizeler,duygudaş oluyor insanın her bir parçasına.Özgün çağrışımların dizelerde yerini bulduğu anlatımıyla,çıplaklığıyla imgeleri bezemiş şiirlerini.Her şiirinde kendi yaralarına merhem arayıp,sarabiliyor insan.Merhem ağır gelmiyor üslubunda yaralara,dili sade sargılar kapatıyor yarayı,derinliği duyumsayabiliyor.
Acılarda buluyor kendini,sükûtunu çığlıklarda kırıyor hıçkırıkların,koparılan yaranın kabuğundan iz kalmıyor yaşanmışlıklara,keşkelere gidiyor tutuşuyor,unutuluyor,çevirdiğimiz sayfalara boşluk aralıyor,erbabı takvim hâlleri dolduruyor tanımların miadını,yalnızlığın kafesine tutsak oluyor virane,aynasında bulamıyor düşlerini,eli boş kalıyor,boş kalmasın diye göz yaşları yağınca ellerine,tortulaşmış demlerin süzülüşünde mürekkebini akıtıyor Faruk Oruç.Kalemi kelam oluyor gönüldaşlığımıza.Şiirlerinin kıskacında karşılıklı selamlara tutunuyorum ben de.Şiirler serbest ölçüyle kaleme alındığından genel olarak kafiye,ölçü gibi ahenk unsurları şiirlerde bulunmuyor.
Çağdaş şiirimizin sesinin mihengini heybesine sığdıran bu kitabın pek değerli şairi Faruk Oruç’un mürekkebinin kurumamasını ve daim olmasını umarım.