“Ey! Gönlümün maisi
Ruhuma hicran, hasretime hicretsin.”
Şiir kitaplarını çok severim, bunu da büyük bir beklenti içerisinde okudum. Ama istediğim gibi değildi, yani nasıl desem basitti. Hep duyulan o klişe aşk sözlerini toplayıp yazmışlardı sanki.
Beğendiğim yerler çok oldu, etkisinde kalıp hemen paylaştığım da oldu ama o kadar da abartılacak bir kitap olduğunu sanmıyorum. Şiir severler okusun derim yine de.
-"Sevmek en ağır bedeldir,
Yüreğinde vicdan azabı olana..."
-"Ve cemreler düşüyor yüreğime içimde baharlar açtırmasada..."
-"Kaç takvim yaprağına saklıydı
Zamansız yüreğime çarpan hasretin?"
-"Çıkmaz sandığım sokakların sonunda bekledim hayalini."
-"Sol yanım sen dedi...
Dayanamadım, yenik düştüm soluma"
-"Yeni keşfettim sendeki beni,"
-"Gökkuşağından bir rengi bize ayırsak?"
-"Değişen zamanın, değişmeyen hikayesi olabilirdik..."
-"Sensizlik, sessizliğim oldu."
. ✒Karadeniz gibiyim bu aralar, anı anına uymayan.Bir bakmışsın sessiz sedasız göz alabildiğince huzur,Bir bakmışsın hırçın dalgalarını hoyratça kıyıya vuran deli deniz...
.
.Merhabalar bugün sizlere moderatörlüğünü üstlendiğim @dorlionyayinlari ndan çıkan @yazarfatmasahinn in kaleminden #süveydaidildar kitabını #okudumbitti ... Yazar tasavvuf yönlü, okuyucuyu sıkmadan cok fazla ayrıntıya girmeden olması gerektiği gibi yazmış. Kolay ve anlaşılır bir dille olmasını sevmiş olmama rağmen yer yer keske biraz daha derinlerine inseymis diyerek kitabın daha uzun olmasını istedim ...Hayata sevgi dolu ailesi ile merhaba demek varken kendisini çöp kutusunda bulan Ahmet amcanın maddi durumu ve hayat şartları zorluğundan; istemeyerek bulduğu bebeği ici yanarak karakola teslim etmesiyle Süveyda yetiştirme yurdunda büyüyor... Tuğrul dini bütün bir ailenin oğlu fakat kendini arama benliğini sorgulama çabalarıyla ateist oluyor ailesinden vazgeçiyor davasından asla...Bu iki gencin hayatlarının kesiştiği noktayı,kaderin ağlarını örüp iki aşığı bekleyen olayları hem Tuğrul hem Süveyda dilinden anlatıyor.Bu şekilde her iki karakterinde iç dünyasına yolculuk etmek mümkün oluyor. Aralara serpiştirilmiş şiirler ve mektuplar duygu ve maneviyat yüklü... Benim gibi TASAVVUF kitapları okumayı sevenlere tavsiye ederim...
.
Yazarımızın kalemi daim , okuyucusu bol olsun
.
.."Kendimi bir nokta olarak gördüğümde,bir bakmışım ki anlamlı bir cümlenin sonundayım. (Yunus Emre)
.
Nasıl yazılır ne yazılır bilemiyorum. Kitabı elime aldığımda içimde bir şeyler hissettim. Bu size saçma gelebilir ama bazı kitapları kapağını açmadan da hisseder ve yaşarsınız. Kitabı bilerek pazar günü okumak istedim. Tadını çıkararak.. Gözümden yaşlar aka aka okudum. Beni böyle yürekten etkileyen kitap sayısı çok ama çok azdır. Hikayesi, işlenişi, içindeki mısralar, hadisler hepsiyle bir bütündü. Ruhumda bir şeyler değişti. Bu da saçma gelecek belki. Zaman zaman ben de kim olduğumu bilemiyorum. Kendimi boşlukta hissediyorum. Kitap sayesinde bununla yüzleştim. Kendimi kaybettiğimde ben de artık aynadaki suretime bakacağım. Kim olduğumu sorguladığımda daha çok okuyacağım. Bunları yazarken bile gözlerim doluyor. Kitabın bendeki etkisini size anlatmaya gücüm yetmez, bazılarınıza saçma bile gelebilir. Ama biliyorum ki bu kitap bana uğurlu gelecek. Çünkü en başından farklı başladı kitapla yolculuğum. Kısmetimde iki kitap varmış. Kitaptan sonra bir şeyler değişecekti belliydi. Ve evet içimde bir şeyler değişti. Şimdi gidip biraz inzivaya çekilme vakti..