Her insan bir imtihana, bir efkâra, bir özleme, bir çıkmaza, bir arayışa yazılmış. Dertsiz, tasasız görünen insan kalın maskeyle dolaşır. Yeterince temas edildiğinde gıpta edilecek kusursuz bir hayat yok. Herkesin evinde bir oda eksik. Bir şekilde kaderini sevmeyi öğrenmeli insan.
"Wenn du sehen könntest mein betrübter Freund, dass das Unglück, welches dir im Leben widerfährt, die gleiche Kraft ist, die dein Herz erleuchtet und deine Seele aus den Niederungen des Spottes zum Thron der Wertschätzung emporhebt, würdest du dein Schicksal annehmen und es als ein Vermächtnis betrachten, das dich bildet und weise macht."
Yaşamda mutlaka öğrenilmesi gereken becerilerden birisi de esnekliktir. Katılık, sertlik, keskinlik gibi haller insana ağır birer yüktür; hata yaptırır, kırar, incitir, pişman hissettirir. Esnek olmak toparlanmaya, düzeltmeye, geri dönmeye, yeniden başlamaya bir şans tanımaktır.
Çocuğun varlık dünyâsında ilk gördüğü, evi ve âilesidir. Bundan dolayı çocuk, yaşamın ilk örneklerini ev halkından alarak bunları zihninde âdetâ çizer ve esnek benliğini ilk çevresi olan hâne halkının ortaya koyduğu örneklerle şekillendirir.
İnsanı değerli kılan / hissettiren özellikler: Kendinden bahsetmemesi, insanlardan az talebinin olması, kişileri ve olayları konuşmaması, her bildiğini anlatmaması.
İnsanları reddetmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Çünkü onları memnun etme çabası ağır bedeller ödetebilen ve çoğu kez oldukça maliyetli olan bir uğraştır. Kendinizden, değerlerinizden,zamanınızdan, yaşam enerjinizden gittikçe artan tavizler vermek zorunda kalabilirsiniz. Bu noktadan sonra kendinize yabancılaşır ve artık kendinizi tanıtmaz hale gelirsiniz.
Büyük sözler, küçük tavizler, yanlış ortamlar, dünyalık zaaflar, tembellik ve rehavet gibi haller bizi sessiz ve derinden dönüştürür. Bu sürecin farkına bile varmayız çoğu kez.
Çare kendimizi, çevremizi, hayatımızı düzenli aralıklarla tartmaktır.
Âhirzamânda yaşadığımız bir gerçek!
Hadîs külliyatına göre âhirzamân alâmetlerinin pek çoğu çıkmış.
Bu zamânın iki mühim özelliği var:
Biri günahların reklam edilmesi; diğeri de dinsizliğin yaygın hâl almasıdır.
Yürümeye devam etmeli çünkü mutlaka yolda bizi bekleyen farklı güzellikler var. Yaşam yolu hiç kimse için sürekli karanlık vadilerden, tehlikeli ormanlardan geçmiyor. Her insanı yaşam yolunda bekleyen güzellikler var. Sadece onlarla karşılaşana kadar sabırla devam etmeli. Çünkü Allah hiç kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez.