Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ferit Erdem Boray

Ferit Erdem BorayAlamut Kalesi ve Hasan Sabbah yazarı
Yazar
Çevirmen
7.0/10
3 Kişi
26
Okunma
2
Beğeni
504
Görüntülenme

Ferit Erdem Boray Gönderileri

Ferit Erdem Boray kitaplarını, Ferit Erdem Boray sözleri ve alıntılarını, Ferit Erdem Boray yazarlarını, Ferit Erdem Boray yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
384 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Alamut kalesine başladığımda tarihi sıkıcı bir roman önyargısıyla başlamıştım.Ama öyle değil sürükleyici bir roman ve gerek konularının ilgi çekiciliği dönemi ve olayları ve Hasan sabah hakkında bilmediğim o kadar çok şey varmış ki okudukça daha hoşuma gitti kitap.Haşhaşiler hakkında bilgi edinmek isteyen özellikle okusun.Bir kalenin içinde oturup entrika intihar ve suikast düşünen kaleden dışarı çıkmadan da yıkılmaz denen devletleri sarsmış bir insan ama ben hiç sevmedim onu .Yapma cennetlerle haşhaş içirerek insanlara her istediğini yaptıran fedailer yetiştiren bir insan .Kitapı okurken çok sevdiğim karakterler de oldu mesela Meryem ve ibni tahirin kısa da olsa minicik aşkına şahit olmak :)cennette de olsa yani yapma cennette sadece gözünün Meryem’i görmesi tabi o da ayrı bir güzeldi.:)neyse kitap öyle 372 sayfalık değildi ben PDF ten okudum bilmiyorum yazıları da küçülttüm ama yine de 1048sayfalık bir kitap okudum ansiklopedi gibi okuduğum neydi bilmiyorum ama bence okumalısınız keyifli okumalar dilerim ;)
Alamut Kalesi ve Hasan Sabbah
Alamut Kalesi ve Hasan SabbahFerit Erdem Boray · Keops Kitap · 026 okunma
Reklam
Mesafelerin hislerimi azaltacağını sanmıştım. Oysa tam tersine hislerim mani olamayacağım seviyeye geldi
Ah, gümüşi ay ışığım. Çöllerde senin güzelliğini hayal ederek, senin o muhteşem varlığını gözümün önüne getirerek kaç gece geçirdiğimi bir bilsen!
Nasıl ki şarap bir kâfirin başını döndürüp kendinden geçirirse sen de beni benden alıyorsun.
Reklam
Güzelliğini, endamını anlatıp duran iğrenç zindancın Musa’dan adını ilk duyduğum andan beri tutkunum sana.
Halep’in gülü, geceye mutluluk katıp dünyayı aydınlatan ay ışığı Meryem’e. Seni seviyorum
Kendisinin görünmez kanatlara sahip bir kelebek olduğuna inanarak bir o yana bir bu yana koşturup duruyordu.
Yarattığı eserin yüzü suyu hürmetine de Hüsrev Perviz heykeltıraşın hayatını bağışladı ama onu ömrünün sonuna dek Bisütün Dağları’nda sürgüne gönderdi. Orada Ferhat karşılık bulamadığı aşk acısıyla meczuba döndü.
Reklam
Sonunda tutkusuna daha fazla direnemedi. Heykel her geçen gün kraliçeye daha bir benziyor, heykeltıraşın ses tonu yüreğindeki fırtınayı ele veriyordu. Ve günün birinde şah da durumu fark etti,
Nereye gitse, ne yapsa, geçe gündüz demeden, her yerde bu meleğimsi yüzü görür olmuştu.
Genç sanatçı her gün kraliçenin cennete yaraşır güzelliğine bakarak çalışırken sonunda karşı konulmaz bir aşk ateşiyle yanmaya başladı
Dünyevi güzelliğin ne derece geçici bir şey olduğunun bilincindeydi. Bu yüzden de sevdiği kadının güzel yüzü ve eşsiz vücudunun mermerden bir heykelini yapması için zamanın en tanınmış heykeltıraşı Ferhat’ı görevlendirdi.
Ne hakla benim en güzel en nadide çiçeğimi, açılmamış gül goncamı ayaklarınızın altına alırsınız
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.