Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ferit Kam

Ferit KamDini Felsefi Sohbetler yazarı
Yazar
7.9/10
16 Kişi
70
Okunma
20
Beğeni
4.118
Görüntülenme

Ferit Kam Gönderileri

Ferit Kam kitaplarını, Ferit Kam sözleri ve alıntılarını, Ferit Kam yazarlarını, Ferit Kam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her şeyin rengini gözümüzdeki gözlüğün rengine göre tayin etmek mecburiyetine mahkûm olmamızdan dolayı gözlüğün camı kırmızı ise, bütün âlemin kırmızı, veşil ise yeşil olduğuna hükm ediyoruz.
Sayfa 104 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Meşhur İngiliz alimi astronom Sir James Jedns Fizik ve Filozofi adlı eserinde, bunca ilmi ilerlemelere rağmen, henüz kainattaki sonsuz hakikat okyanusunun kenarında çakıl taşları ile oynayan çocuk gibi olduğumuzu söylüyor.
Sayfa 88 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Cenâb-ı Hak kendi varlığını bildirmek için bizi yaratmış. İdrak merkezi olan küçük bir kütleyi kafa tasının içine koymuş. Onu dışardaki varlığın geçirdiği safhalardan haberdar edecek duyularla donatmış. Beş duyudan mesela görme gücünü yaratmamış olsaydı, görünen âlem bizim için yok hükmünde olurdu. Mevcut yaratılışımızla varlık âleminden bize bildireceği kadarını bildirmiş. Fakat kim bilir bu alemin, bizim hislere dayanan kavrayışımız dışında ne kadar çeşitli safhaları ve değişik halleri var? Biz onların ne olduğunu bilmeyiz. Çünkü bilmeğe yeltenecek olursak, dolaşacağımız daire yine beş duyu dairesinden başka bir yer olmayacaktır. Onun haricine çıkamayız.
Sayfa 87 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Cenâb-ı Hakk'ın varlığı Güneş gibi delile hacet göstermez. Hatta insanların o noktada ittifaka varmaları, Allah'ın varlığını isbat için ileri sürülen deliller sırasına geçmiştir. Güneşi biraz daha iyi göreyim diye ışığına başını çevirenlerden görme imkânının büsbütün ortadan kalkması gibi, Allah'ın varlığı hususundaki delilleri derinleştirmek gayretine düşenlerin beyhude gayretleri de bazan isteneni daha da güçleştirmekten başka bir işe yaramıyor.
Sayfa 87 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Bilmediğimiz şeyleri ayağımızın altına koysaydık başımız göğe ererdi, diyen pek doğru söylemiş. Bildiğimiz katre bilmediğimiz okyanustur.
Sayfa 86 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Newton demiş ki: Biz sahilde oynayan çocuklara benzeriz, ara sıra deniz sedeflerinden bir zarîf sedef bulur; onu bir şey zannederiz. Halbuki gözümüzün önünde duran uçsuz bucaksız ummanda daha ne sedefler; ne cevherler olduğunu görmeyiz.
Sayfa 86 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Az çoğa delalet eder, bir damla da bir göle.
Sayfa 85 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
İnsan maddî gıdasının iyisine, kötüsüne nasıl dikkat ederse, manevî gıdası demek olan fikir bilgilerinin sağlam ve bozuk olanına da öylece dikkat etmelidir.
Sayfa 43 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
YARATILIŞTA NOKSANLIK VAR MI? Burada asıl düşünülmeye değer bir cihet var. Acaba hilkate noksan isnad edenler, yaratılışın bu noksanını idrak edecek bu mükemmelliği nereden elde etmişler? Kendileri de o noksan yaratılışın parçalarından oldukları halde, yaratılışın noksanı hakkında verdikleri bu hükmün doğruluğunu bize ne ile temin edecekler? Haşa noksan olan bir yaratıcının yarattığı şeylerin de noksan olması lazım gelir. Zira «Eğri bir şeyin gölgesi de eğri olmak zaruridir. Eğer kendilerinde yaratılışın noksanlığına hükmedecek bir mükemmellik varsa, onların bu mükemmelliği mutlaka, onun fevkinde olan bir mükemmelliğin eseri olmak gerekir. Çünkü noksandan noksansız olan bir şey çıkmaz. Öyle mükemmel varlıkları yaratan bir Yaratıcının yaratma ve kudretinin de noksan olamıyacağı aşikardır.
Sayfa 37 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
Görünüşe aldananlar, onları muntazam değil gibi görürler; fakat intizamsızlık onlarda değil, onları öyle gören gözlerdedir.
Sayfa 36 - Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
152 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.