Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ferit Kam

Ferit KamDini Felsefi Sohbetler yazarı
Yazar
7.9/10
16 Kişi
70
Okunma
20
Beğeni
4.119
Görüntülenme

En Eski Ferit Kam Gönderileri

En Eski Ferit Kam kitaplarını, en eski Ferit Kam sözleri ve alıntılarını, en eski Ferit Kam yazarlarını, en eski Ferit Kam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şahsî muâmelâta gelince her nefes bir Frank' a alınıyor, "bonjurmösyö" bir Frank, "bonsuvar mösyö" iki Frank, selâm Frank, kelâm Frank.
Sayfa 61 - Aktaran: İsmail Kara
Medîd bir ikâmete gelince Paris'e ilelebed adiyö!
Sayfa 61 - Aktaran: İsmail Kara
Reklam
Avâm bakar, her şeyi kabuktan ibaret görür. Havas bakar kabuk ile özü birlikte görür. Âşık bu iki mertebeden yükselip sadece özü görür.
181 syf.
3/10 puan verdi
Kitap belirli sohbetlerle ilerliyor. Aslında konu başlıkları güzel ama bir yeri beğenmedim. Felsefecilerin sözünü hangi kitaptan alıntıladığına kadar belirtip imam azamın sözünü sanki öylesine biri söylemiş gibi nerden alıntıladığını belirtmemesi hatta sözün sahibinden bahsetmemesi zoruma gitti. Kitaba küsüm
Dini Felsefi Sohbetler
Dini Felsefi SohbetlerFerit Kam · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 200323 okunma
Âkil geçinen güzîde nev'in Aldanmağa ihtiyacı vardır. İnsanla doğan bu eski derdin Zannetmeyiniz ilâcı vardır.
Sayfa 19 - DİB
Bugün en mükemmel piyano çalan bir adamı piyanonun başına oturtalım. Telleri kırık, ahengi serâpâ bozuk. Piyanistten bir güzel hava çalmasını söyliyelim. Biçare adam ricamızı kabul etsin. Hünerini göstermek için başlasın piyano çalmaya. Fakat ne fayda! Başarı sağlayamıyacak. Çünkü "do" perdesine basıyor "ve" sesi veyahut büsbütün falso bir ses çıkıyor. Piyanist yine o piyanist. Fakat piyanoda âhenk olmadıktan sonra ne yapsın, nasıl mahâret göstersin. İşte ruhla beden arasındaki mükemmellik ilişkisi böyledir. Yani ruhun mahiyetinde bir degişme yoktur. Yalnız vücuttaki tasarrufu o vücudun sahip olduğu istidada, gelişmeye göredir. Ruhla beden arasındaki bu mükemmellik ilişkisinden dolayı ikisinin tek bir şey olduğuna nasıl hükmolunabilir?
Reklam
Tabiat kanunları alemin ayrılmaz unsuru olduğu gibi, irade ve hürriyetde yaratılışına nazaran insanın ayrılmaz parçasıdır, zira insanoğlunun niçin yaratıldığı hürriyetsiz anlaşılmaz. Jule Simone diyor ki: "Mesela, üç kışı bır odada bulunsak ikisi, ben yürümeye hazırlandığım sırada ilk önce sağ veya sol atacağıma dair aralarında bir bahse girişebilirler. Fakat onların hangisi benimle böyle bir bahse girişebilir?
Bilinen gezegenlerden birinin, hâli hazırı ile meselâ Güneş manzumesinden ayrılması farz edilecek olsa, aceba o gezegenin hali ne olur? Kendisinde tecelli eden feyiz ve gelişmeden eser kalır mı? Ne gezer… Derhal feyiz nuru, hayat fışkıran nuru, kemâli yok olmaya yüz tutar. İşte İnsan da tıpkı böyledir. Peygamberlik Güneşinden aldığı feyiz ve nurdan uzaklaşmaya ve ayrılmaya meylettiği dakika da mutlak karanlık âleminde kalır. Kendisinde nurdan, hayattan hasılı insanı diğer hayvanlardan üstün kılan özellik ve meziyetlerden eser kalmaz. Sözün kısası: İnsan neslinde topladığı damlayı deryâ gibi görerek o damla içine girmesi imkânsız olan hakikatleri inkâr etmemeli. Çünkü ebediyen çözülmesi müşkül olan bu muammanın henüz çözüm yoluna adım atan olmamış, çünkü muâmmayı tertip eden hal yolunu bizden gizli tutmuş. İnsanın bu muammayı hallettim demesi, hakikattan fersah fersah uzak olan kendi inancından, kendi iddiasından başka bir şey . değildir. Bu iddia, sahibi için anî bir lezzet, muvakkat bir sevinç hasıl eder; fakat yaratılış muamması olduğu gibi durur.
Yalnız bir imandan dahi sayısız belirtiler ve alâmetler zuhur eder. İş onu elde etmekte. Hatta Peygamber Efendimiz Hazretleri hadisle­rinden birinde şöyle buyururlar : Bir adam Cenâb-ı Ha k’a karşı kırk gün ihlâs üzere ibadette bulunsa o ihlâsın feyzi kalbini kaplar, kalbinde hikmet pınarlarının sulan da dilinden akar. Bu hadis-i şerifin yüksek
152 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.