Frederik Peeters, 1974'te Cenevre'de doğmuştur. Görsel tasarım okuduktan sonra 3 yıl boyunca bir havayolu şirketinde bagaj taşıma görevlisi olarak çalışır ve bu işi sayesinde Fas, Hindistan, Tayland ve ABD'ye seyahat edip çizim yapma fırsatı yakalar. 2001'de yayınladığı otobiyografik eseri Mavi Haplar ile dikkatleri çeken ve birçok dile çevrilen Peeters, böylece tamamen çizgi romana kendini vakfetme imkanına kavuşur.
İlk eserleriyle ciddi bir başarı yakalayıp hem İsviçre hem Fransa'da ödüller kazanan Frederik Peeters'in yine kendi yazıp çizdiği Lupus, Aâma gibi bilimkurgu serilerinin yanı sıra başka yazarlarlarla ortak çalışmaları da vardır.
Avrupa çizgi romanının günümüzdeki en önemli sanatçılarından biri kabul edilen Peeters, İsviçre'nin de en ünlü yazarlarındandır.
Onu öylecene bir hastane yatağında görmek beni de bir tuhaf yapıyor.. Hiç kopmayacakmışçasına hastane ortamına bağlı olduğunu düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum, şimdiye dek nasıl yaşadıysa sonuna kadar öyle, pusudaki bir hastalığın pençesinde...
Bugün güzel bir çizgi roman önerisiyle geldim. Çizgi roman okumaya ben 2021 yılında başladım. Okuduğum kitapların yanına bir tane ekleyerek ilerliyorum, bu şekilde hem eğer yoğun bir kitap okuyorsam kolay olduğu için beynim bir nebze dinleniyor hem de çok keyifli vakit geçiriyorum.
Bu çizgi roman için çizerin aslında
tek kelimeyle mükemmel.. okurken kendimden pek çok şey gördüm ve hem geçmiş hem de gelecekle ilgili empati yaptım. kitap günümü güzelleştirdiği gibi bazı konulara bakış açımı da değiştirdi. hatta sanıyorum beni geliştirecek de.. bu arada değinmeden edemeyeceğim; yağmur altındaki şemsiye karesi inanılmaz.
Üstelik yıldızlararası boşlukta saatte 100.000 kilometre hızla dönenip duran kocaman yuvarlak ve nemli bir kayanın yüzeyindeyken.
Doyumsuz bir keş.
Boşlukta bir keş.”
Kitapta; klasik hatta oldukça klişe bir hikaye olarak yazar/çizerin üretememesi konusunu işleniyor, ilham eksikliği ve korku, bunun yanı sıra değişen çevresel koşullar, politik