Bizim gibi halk savaşının zorunlu bir durak olduğu ülkelerin devrimci mücadelesinde köylüler temel güçtür, proletarya Önder güçtür ve proletaryanın öncülüğünün niteliği ideolojiktir.
Sınıflar arası ilişki ve çelişkilerin, oligarşik devlet aygıtıyla kitlelerin tepkileri arasındaki dengeye indirgemesi mekanik bir yorumla “etki-tepki” olarak ele alınırsa, iktisadi ve sosyal muhtevası kavranmazsa aynı etki-tepki mekanizmi içindeki düz mantık, toplumu bir fiske ile tıkabilecek bir yapı olarak ele alır. Bu taktirde sol foko anlayışın temellerine varmış oluruz
Gerilla gücü politik öncü haline gelmezse, askeri düzeyde gelişemez. Çünkü bir kitle mücadelesi, onun en radikal biçimi olan gerilla harekatı, eğer askeri zafer kazanmak istiyorsa, sömürülen sınıfların çoğunluğunu politik olarak kendi etrafında bir araya getirmelidir.
Günümüzde siyasal zor, uçak demektir, füzeler demektir, tank demektir. Üretim ilişkilerinin dünya çapındaki gelişkinlik ve yaygınlık düzeyi, siyasal zorun maddeleştiği askerileşmeyi de yaygınlaştırmış, adeta bir erek haline sokmuştur.
Bir toplumda siyasal zor iktisadi evrimden bağımsızlaşmış ve iktisadi durumu kontrol etmeye yönelmiş ise ve toplum bu şekilde ayakta duruyorsa, o toplumdaki denge suni dengedir.