Galip Dursun sözleri ve alıntılarını, Galip Dursun kitap alıntılarını, Galip Dursun en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mega-şehrin acımasız dişlileri arasında ezilenlerin sadece ufak bir kesiminin akşamları eve döndüğünde kavuştuğu iskelesi, çarşısı, bir de boğasıyla, dedim ya; nahifti Kadıköy.
"Ceketimi almak için vestiyerin önünde beklerken yan masada üç küçük kızın
ellerine sıkıca yapışmış hüngür hüngür ağlayan hoş bir kadın gördüm.
Biraz ileride ise yaşlı bir adam dizine koyduğu fötr şapkasını düzeltirken eski tip,
işçi kepli, ekose şortlu ve papyon takmış kumral bir oğlana keyifli bir masal anlatıyordu. Kolumun çekiştirilmesiyle bir kafe dolusu tuhaf insanın ve kayıp
anılarının arasından sıyrıldım.
Döndüğümde on yaşındaki halim bana gülümsüyordu.
Dudakları yavaşça aralandı.
'Orada durmamalısın, unutma tamam mı?' dedi.
Orası neresiydi? Aklıma gelen tek yer pencerenin ucundaki cehennemdi.
İkimiz de biliyorduk.
'Nedenmiş o?' diye sordum. Söyleyebileceğim başka bir şey yoktu.
'Çünkü orası uçurum,' dedi yine aynı bilgiç ifadeyle;
'…uçuruma bakmamalısın.'"
"Demode olan şeylerin ve gizlenmesi şart minik günahların bir anda karşınıza çıktığı zamanlar vardır. Kötülüğün ve acının bir kasırga gibi ortalığın altını üstüne getirdiği anlardır onlar. Bir köşeye pusup sessizce dinler, fırtınanın geçip gitmesini dilersiniz. Sonra kaybolur gider hepsi. Gönüllü bir sürgüne gitmiş gibilerdir. Kaçıp saklanıyorlardır sanki. Bir daha onları bulamazsınız."