Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Georges Lefebvre

Georges LefebvreFransız Devrimi yazarı
Yazar
7.8/10
10 Kişi
35
Okunma
3
Beğeni
1.187
Görüntülenme

Georges Lefebvre Sözleri ve Alıntıları

Georges Lefebvre sözleri ve alıntılarını, Georges Lefebvre kitap alıntılarını, Georges Lefebvre en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şeriat elden gideyahh..
20 Eylül 1792'de Yasama, nihayet medeni hal sistemini ve boşanmayı yürürlüğe soktu. Bu, laikliğe doğru atılmış önemli bir adımdı.
Sayfa 571Kitabı okudu
Reklam
Önce ekonomi
"Fransız cumhuriyetçileri olduğumuzu ilan etmek yeterli değil; halkın da mutlu ol­ması, ekmek yemesi gerekir; çünkü ekmeğin olmadığı yerde kanun, özgür­lük ve cumhuriyet de olmaz."
Sayfa 326Kitabı okudu
Müminlerin başvurdukları dinsel işlemler seyrekleşiyordu. Çocukların dini eğitim almaları sık sık imkansızlaşıyordu. Alışkanlıklar siliniyordu; 19. yüzyılın ilk yarısında bu sınıfı eski haline getirmek için çok çaba sarf edilme­si gerekecekti. Oysa Baldırı çıplaklar düşmanlıklarindan vazgeçmediler ve bunu çocuklarına miras bırakmışlardı. 1789'dan önce aristokrasi ve burjuva­ziyle sınırlı kalan inançsızlık böylelikle halk sınıflarında da yerleşti ve hesap edilemez etkileri olan bu yeniliğe birçok sonucu gibi Devrim ile kilise arasın­daki doğuran kopuş da eklendi. Devrimci burjuvazi 1789 ilkeleriyle Katolik dininin bağdaşamayacağını düşünmeye başladı.
Sayfa 572Kitabı okudu
Camileri ahır yaptılar, sattılar..
Halka açık dini törenlerin yasaklanma­sı, gözle görülür dini simgelerin yok edilmesi. Buna ek olarak hiçbir rahibin görev yapmadığı kiliseler satılmaya başladı. Rahipler, Direktuvar üyelerinin cumhuriyet takvimi ve onuncu gün ayinleri için gösterdikleri ateşli gayretleri de aşağılayıcı buluyordu. Direktuvar, tüm yönetim birimlerine cumhuriyet takvimine harfi harfine uymalarını emretti. 6. Yıl'ın 17 Thermidor (4 Ağustos 1798) ve 23 Fructidor (9 Eylül) kanunları on günlük haftanın decadi adlı son gününde çalışılmayacağını teyit etti ve bayram kutlamalarını düzenledi. Neticede devlet okullannın sorumluluğunu üstlenmekten aciz olan ve bu okulların dini eğitime önem veren ebeveynlerin düşmanlığı ile karşı karşıya kaldıklarını gören Direktuvar neredeyse hepsi Katolik olan özgür okullara saldırdı. Bu okullar belediyelerin teftişlerine tabi tutuldu, memurların çocuk­larını bu okullara göndermeleri yasaklandı ve görevlilerinin yalnızca ulusal okul öğrencileri arasından seçileceği anlaşıldı. Bu son iki önlernin görünür­de hiçbir etkisi olmasa da belli sayıda dini eğitim kuruluşu kapılarını kapadı.
Sayfa 491Kitabı okudu
Robespierre
Arras'ta doğan, bu şehirdeki Louis-Ie-Grand Koleji'nde parlak bir öğren­cilik döneminden sonra Genel Meclis'e milletvekili olarak girene kadar bu­rada saygın bir ün yapmış olan Maximillen Robespierre, demokratik ilkeleri Jakobenler Kulübü'nün bir üyesi olarak Kurucu Meclis önünde ve basında yılmaz bir biçimde savunarak, devrimci halkın saygısını
Sayfa 348Kitabı okudu
Reklam
Her zaman ileriyi görmüş olan Robespierre, 1 Ma­yıs'ta jakobenlere tehlike haberini vermişti: "Hayır! Generaliere hiç güven­miyorum ve birkaç saygın istisna dışında, bunların neredeyse hepsinin eski düzene, sarayın sahip olduğu ayrıcalıklara özlem duyduğunu söylüyorum; ancak halka, yalnızca halka güveniyorum."
Sayfa 229Kitabı okudu
"Ulusal Konvansiyon, Fransız halkı adına, özgürlüklerine kavuş­mak isteyen tüm halklara kardeşliğini ve yardımını sunacağını ve yürütücü erki, bu halkiara yardım etmek ve özgürlük davasından dolayı zarar görmüş ya da zarar görebilecek yurttaşları korumak için gerekli emirleri generallere vermekle görevlendirdiğini bildirir."
Sayfa 273Kitabı okudu
Tarihte önemli bir kırılma noktası..
Böylelikle Fransız Devrimi, insanı ve yurttaşı özgürleştirdiği kadar ulus­ları da özgürleştiriyor ve hatta bunları var olmaya çağırıyordu. O zamana dek hukukta ancak devletler var olmuştu: İnsan, fethedilen ya da başkasına bırakılan toprakların kaderini paylaşıyordu. 22 Mayıs 1790'da, Kurucu Mec­lis törenle fetih hakkını ortadan kaldırdı; bundan böyle tam tersine, özgürce ifade edilecek olan insan iradesi, toprağı denetimi altına alıyordu: Toprağa ve hanedana dayalı devlet, yerini ulusa bırakıyordu.
Sayfa 199Kitabı okudu
Arcisli bir savcının oğlu ve Devlet Meclisi'nin eski bir avukatı olan, 1791'de İl Direktuvarı'nın üyesi, ardından da belediye savcısının yardımcısı haline gelen Danton, 1789'dan beri bir demokrat olarak tanınıyordu. Buna karşın birdenbire çok para kazandığı fark edilmişti ve bu parayı kraldan aldığı söyleniyordu. Mirabeau özel bir mektubunda, Danton'u satın aldığını doğrular. Bununla beraber sarayın onun sayesinde ne elde ettiği konusun­da hiçbir şey bilmiyoruz. Devrim mahkemesi önünde, başlatıcısı olmakla övündüğü 10 Ağustos günü olaylarında oynadığı rol hakkındaki tanıklıklar sayılıdır ve iddiaları itiraz görmüştür. Buna rağmen Jirondenlerin ona baş­vurmuş olması için, Danton'un gerçekten de popüler ve ayaklananların katıl­mış olması gerekirdi.
Sayfa 237Kitabı okudu
113 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.