Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Georges Remond

Georges RemondMağluplarla Beraber yazarı
Yazar
5.8/10
5 Kişi
19
Okunma
0
Beğeni
604
Görüntülenme

Georges Remond Sözleri ve Alıntıları

Georges Remond sözleri ve alıntılarını, Georges Remond kitap alıntılarını, Georges Remond en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu Rumların sulh zamanında tam bir rahatlık ve kolaylıkla temin ettikleri eşya ve erzakı, savaş zamanında bu kadar pahalı bir fiyatla satmak suretiyle adeta hırsızlık etmelerine meydan vermemenin mümkün olduğunu Yüzbaşı Izzet Bey'e söylediğim zaman Yüzbaşı: "Eğer biz bu işe müdahale edersek, Avrupa gazetelerinde 'Türk subayları ellerinde kılıç olduğu halde zavallı bir tüccarın dükkânına girerek, eşyasını pek ucuz sattırdıkları, karısına tecavüz ettikleri ve çocuklarını dövdükleri ' şeklinde haberler okursunuz. Türkiye için yazılan şeyler hep bu kabildendir" demişti.
Reklam
"İşte aziz dostum! Büyük mareşalin dediği gibi, insan kendini öldürtmek için vasıta bulamıyor."
Sayfa 120Kitabı okudu
Doğru!
Bu Rumların sulh zamanında tam bir rahatlık ve kolaylıkla temin ettikleri eşya ve erzakı, savaş zamanı bukadar pahalı fiyata satmak suretiyle adeta hırsızlık etmelerine meydan vermenin mümkün olduğunu Yüzbaşı İzzet Bey'e söylediğim zaman Yüzbaşı: " Eğer biz bu işe müdahale edersek, Avrupa gazetelerinde "Türk subayları ellerinde kılıç olduğu halde zavallı bir tüccarın dükkanına girerek , eşyasını pek ucuz sattırdıklarını, karısına tecavüz ettikleri ve cocuklarını dövdükleri" şeklinde haberler okursunuz. Türkiye için yazılan şeyler hep bu kabildendir" demiştir.
İstila edilen memleketlerden kovulmuş, aç, perişan ve bulaşıcı hastalıklara kurban olmuş bütün Edirne vilayetinin halkı orada idi. Bu göçmenlerden bir kısmı, camiler boşaltılarak oraya yerleştirilmişlerdi. Bazıları da Anadolu'ya gönderilmişlerdi ki, orada ya dilenirler veya isterlerse diğerleriyle rekabet ederek çalışırlardı. Ancak her gün binlerce göçmen Anadolu'ya geçiyordu.
Namaz değil mi o yaa?
Hoca efendi bizim orada bulunmamıza ehemmiyet vermeyerek namaz kılmaya başladı. Secde etti. Yine kalktı. Ellerini kaldırarak kulaklarının etrafını tuttu. Sonra karnı üzerine bağladı. Diz çöktü. İhtiyar vücuduyla bu güzel jimnastiğe devam ediyordu.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Balkan savaşları onlayn
Fakat herhalde şurası muhakkaktır ki, Türkiye İmparatorluğu'nun neredeyse yarısı diğer yarısından nefret etmektedir.
Burada yaşayıp da Türklerle temasta bulunan ve onların neredeyse tamamının asil ve yüce kalpli insanlar olduğunu gören hiçbir Fransız yoktur ki, böyle bedbaht bir milletin intikamını almasını ve yükselmesini arzu etmesin.
Sayfa 129Kitabı okudu
Mösyö Boulinière, Kont Nelidof'un şu sözlerini naklediyordu: " Padişah olmazsa Türkiye de yoktur." Halbuki meşruti yönetimde padişah, "zıllullah fi'l-alem/ Allah'ın yeryüzündeki gölgesi" olamıyordu.
Sayfa 143Kitabı okudu
Genç bir Türk subayı bir gün bana dedi ki: "Bizim bütün kayıplarımız, bütün yenilgilerimiz cemiyetlerimizde kadın bulunmamasından ileri gelmektedir."
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
İstanbul kamuoyu, yalnız köklü dinsel inançlardan veya katliam korkusundan etkileniyordu.
Gözlerimle gördüğüm feci ve dehşet verici olayları hakkıyla tasvir etmek mümkün değildir. Yenilginin dehşeti, soğuktan ve açlıktan ölüm, yaralıların durumları, öyle kalemle, sözle tarif ve tasvir edilecek şeylerden değildir. Belki ben acizlik göstermiş olurum da başka biri yapar. Memleketin gül renginde olan toprakları, Büyük fakat letafetten uzak; halkı da koyu yeşil kaputlara veya bezlere sarılmış, başlarında birer sivri külah, yenilmiş bir halde yürümekte ve kadınları da, etrafında dolaşan her türlü felaketlerden korkuya kapılmış; ayaklarında geniş donları, sırtlarında veya kucaklarında çocuklarıyla, o eski arabaların arkasından gitmektedirler. Can çekişmekte olan asker sürüleri de çırılçıplak sular ve çamurlar içinde sessiz sedasız kaçmaktadırlar. Bu dehşet verici felaketi ben kolay kolay tasvir edemem.
Türkler, sayısı belirsiz miktarda çay ve sigara içerek, geceleri geç saatlere kadar uzun uzun sohbet etmeyi pek seviyorlar. Daha ziyade savaştan, İstanbul'dan, Paris'ten ve Genç Türkiye'den konuşulan bu akşam sohbetlerinde, dünyadan ayrı düşmüş tehlikelerle dolu savaş içindeki bu memlekette, insanlari birbirine bağlayan bu dostluk ve dayanışma sohbetleri hayati daha kolay hale getiriyor.
Balkan Savaşları- Çatalca savaşı 18 Kasım
İttihat ve Terakki üyelerinden bazılarının tutuklandığını öğrendim. Bunlar hükümeti devirmek ve cumhuriyeti kurmak istiyorlarmış. Buna inanamadım. İşte bu eksikti. Düşman 40 km ileride başkentin önünde duruyor, burada partiler birbirini parçalıyor.
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.