En sevdiği temalar denizde fırtına, bora ve kasırgalardı çünkü insanın hakim olmayacağı doğanın yabanıl ve hașmetli yüceliğini, Tanrı'nın gücünün bir tezahürü olarak kabul ettiği doğayı göstermek istiyordu.
David sanatı bir ikna aracı olarak görüyordu ve devrimci liderlerin ruh soyluluğunu, Fransız Devrimi'nin politik ve destansı idealleriyle uyum içinde halk uğruna yaptıkları fedakarlıkları yücelten sahneler resmetti.
Goya, canavarların yüzlerini kabataslak fırça darbeleriyle yapıyor ve güçlü bir ıșıkla gölge komtrastını yaratarak savaș ve cehalet karșısında özgürlüğü simgeliyordu.
Bu tablonun çekiciliği, zıtları dokunaklı bir sentez içinde biraraya getiren bu çoğul anlamlılıktan kaynaklanmaktadır: Așık olunan an ve o anı hatırlama așaması: mutluluk ve mutluluğun nostaljik bir biçimde terk edilmesi.