Tanzimat mütefekkirinde tam bir dualisme hakimdir. O, ya tamamıyla kendi muhitine kapılarını kapamış bir Garp hayranıdır, yahut onun içinde iki şahsiyet yaşar: Bir tarafında içine kapanmış ve şeklini kaybetmiş Şark, ötede muhtevasız ve realiteyle bağsız Garp. Bu dualisme, birbirinden habersiz iki insan gibidir. Aralarındaki derin uçurumu fark etmeksizin yan yana yaşar dururlar.