Hakkı Süha Gezgin

Hakkı Süha GezginEdebi Portreler author
Author
8.3/10
6 People
34
Reads
5
Likes
1,666
Views

Hakkı Süha Gezgin Quotes

You can find Hakkı Süha Gezgin quotes, Hakkı Süha Gezgin book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Dışarıda hafif bir yağmur, ratib bir toz serpintisi halinde batî bir suküt ile dağılıyor, keskin kılıf rüzgar görünmez kıvılcım sürüleri halinde çehreleri dağlıyordu.
Arkasında yarım asırlık bir şöhret ve o şöhreti kuran bir emekten sonra, lise hocalığına katlanmak, hem buna bir üniversite kürsüsünden inerek katlanmak kolay degildir.
Sayfa 57 - Timaş Yayınları 344 Unutulmayan Meşhurlar Dizisi 9Kitabı okudu
Reklam
Realist hikayenin tohumunu Samipaşazade'de aramak, bir edebiyat tarihi modasıdır. Küçük Şeyler istediği kadar mütevazi bir isim taşısın; zaman ona lâyık olduğu şeref damgasını vurdu.
Sayfa 233 - Timaş Yayınları 344 Unutulmayan Meşhurlar Dizisi 9Kitabı okudu
Kalbim, paslı zemberekleri değiştirilmiş bir saat gibi kuvvetli ve ferahlı vuruyor. Çok yıldızlı bir sema altında gölgemle baş başa eve dönüyorum. Saadete susamış gönlümde minnet ve şükrana benzer sıcak çarpıntılar var. Bir pervane ateşi nasıl cazip görüyorsa ben de dünyayı öyle tatlı ve şita balayık görüyorum. Acaba saadet denilen şey bu mu? .
Hürriyet çok iyi şeydir. Fakat bu iyi ve yüksek şeyin bazen öyle berbat yavruları doğuyor ki insana "Vurun şunun boynunu!.." emirlerinin günde kırk kere işitildiği asırları hasretle andırıyor.
Ya kadınlar? .. Bu biçare mahlukları son senelerde bir çılgınlık iptilası kuvvetli pençelerine aldı. Baş döndüren bir süratle gidiyorlar. Hem de ne önlerini ne arkalarını gözetemeyerek. Etekler dizde, çoraplar şeffaf, gözler kapaklarıyla beraber sürmeli. Bakışlarda o cazip ürkeklik silinmiş. Şimdi davetkar değil, muteriz bir cesaret akıyor. Boyalı dudakların kızıl kıvrımları, yalancı bir busenin haram temasıyla alevli ve günahkar. Nerde o sof tebessümler? Bir zaman bunların çehreleri ve gülüşleri bir manolya üzerinde kıvrılmış nemli bir gül yaprağına benzerdi. O temiz tebessümler güç inkişaf eder, güç bahşedilirdi. O kadar da kıymetli idi. Şimdi hiç için açılıp hiç için kapanıyorlar ve bir işmi' saz tesirini yapıyorlar. Bu. ibtizale omuz silkmek bile çoktur, zahmettir.
Reklam
Bilmem herkes benim gibi midir? Ne zaman ruhum derin ve ta içten gelen bir elemle sızlasa, ne vakit hicranlı sarsıntılarla bedbinliğe düşsem, içimde dini rabıtaların kuvvetlendiğini, itikat ve teslimiyetin Allah' a tutunabilecek bir hale geldiğini şiddetle hissederim.
Camiden avdet, bayram günlerinin en canlı bir levhasıdır. İbadet etmek ve huzur-ı Kibriyada vücut ve ruhun tam bir huşuuyla murakabeye varmaktan mütehassıl ruhani bir zevk, nurani bir hale gibi çehreleri çerçeveler, içimizde iyilik ve saadetten başka ne varsa hepsini İlahi bir membaın şeffaf, berrak şarıltılarıyla yıkar.
"Derdime vakıf değil alem beni handan sanır" gazeline başladı. Bu mısra, sanki en büyük felaketler içinde, zahiren Sadabad hıyanetinden daha çılgın, sefih bir ömür sürerken ta içinden sızlayan İstanbul'un melül ifadesiydi. Evet, gülen dudaklarda tebessüm, elim bir teessürle bükülüyor, hande ve kahkahaların hıçkırıktan farkı yok. Bence Payitahtımızın bugünkü taşkın süruru, büyük teessürleri takip eden asabi hezeyanlar gibi basit bir gözle değil ruhi ve tıbbi bir adese ile tedkike muhtaç hastalık tezahürleridir. Ben kanlan henüz kurumamış şehitler, parçalanan vatan cenazesi karşısında yükselen kahkaha sahiplerini tel'ine layık bir mücrim değil, tedaviye muhtaç bir hasta telakki ediyorum.
134 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.