''sanatın sonu'' zaten hiç bir zaman resim, heykel, film, roman gibi ürünlerin gerçek manada ortadan kalkacağı anlamına gelmiyordu; bu mecraların biçimsel yeniliği ile tarihsel anlamlıydı söz konusu olan. Sanata inanan pek çok kişi için sanat, içinde bulunduğu kültürün, çağın ya da Tin'in Tarih'te gerçekleşmesinin temel göstergesi olmuştu. Ama bir süredir böylesi bir simgesel ağırlıktan mahrum: Bugün sanat yalnızca tarihin akışının göstergesi olma rolünü değil, tarihsellik düşüncesini bile büyük ölçüde yitirmiş durumda - yani, kendi tarihinin sorunlarını ele almak anlamında herhangi bir tarihsellikten yoksun.
Neden o kıvrım, o burgaç, o yumru da diğeri değil? Biçimsel anlatım, o anlatıma direnecek bir malzemeyi, strüktürü ya da bağlamı gerektirir; böylesi bir kısıtlama olmadan mimarlık kolayca keyfi hale gelir ya da dizginsiz heveslerin esiri olur.
Sanat çoğulcudur, pratiği pragmatiktir, alanı çok kültürlüdür. Ama söz konusu tavırda o kadar da iyicil olmayan bir neo-liberalliğin izine rastlanır: Öne sürdüğü görecilik, tam da piyasanın ihtiyacı olan şeydir.
''Amerika mı Cola'yı yarattı, Cola mı Amerika'yı?'' Biyolojik hayata da aynı çerçeveden bakılır. ''Bir varlık belli bir çevre içinde kendini nasıl gösterir?'' Doğru tahmin ettiniz: Tasarımla.
(...) İşte Lacan'a göre estetik tefekkür böyle bir şeydir: Bazı tablolar trompe-l'oeil, birer göz aldatmacası iken; bütün tablolar dompte-regard'ı, yani bakışı ehlileştirmeyi amaçlar.
Dünya bir gösteridir, yepyeni, haz verici duyumların kaynağıdır, ya da sanat aracılığıyla, cinsel ilişki aracılığıyla, sonsuz çeşitlilikte -ama üretken olmayan- hareket imkanları aracılığıyla 'bireyselliğini' hayata geçireceği bir alandır.'' Bugün de -ayrıcalıklı sanatçılarımız, mimarlarımız, sanat hamilerimiz için- aynı durum, üstelik daha da güçlü bir şekilde, geçerli. Ama böylesi bir sanatın gerçekten özgür olduğu söylenemez,'' diye uyarıda bulunur Schapiro, ''
çünkü çok dışlayıcı, çok özeldir.'' Özgür sıfatını hak etmek için, bireyselliği dışlayıcılığından, eziciliğinden, sapkınlığından arınmalıdır.''
Sayfa 60 - Sanatın Toplumsal Temelleri (1936) SchapiroKitabı okudu