Halil Baltacı Gönderileri
Halil Baltacı kitaplarını, Halil Baltacı sözleri ve alıntılarını, Halil Baltacı yazarlarını, Halil Baltacı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Şeyh Bereke Hemedânî
Mesela Bereke "el-Hamdülillah"tan, yani Fâtiha ve Kur'ân'dan birkaç süreden başka bir şey bilmiyordu. Bunları da şartlarını tam olarak yerine getirip okuyamazdi. "Kāle, yekülü" nedir bilmezdi. Doğrusunu istersen Hemedânî'nin dilinden bir sözün düzenli bir şekilde söylendiği de görülmemiştir. Ancak ben biliyorum ki Kur'ân'ı doğru bir şekilde sadece o biliyor, fakat ben bilmiyordum. Elde ettiğim bazı bilgiler de onun sayesindedir. Ben bu bilgileri onun bana açıklayıp öğretmesi yoluyla değil, onun hizmetinde bulunmakla elde etmiştim.
Sayfa 41 - Aynü'l-Kudât El-Hemedanî
O, Ahmed Gazzâlî'nin kendisine aşıladığı tasavvuf anlayışı ile bundan sonra tarihe "aşk, vecd, cezbe, mestlik, fenâ', fedâ, fütüvvet ve civanmerdlik" konusunda tasavvuf tarihinin birkaç özel numunesinden biri olarak geçecektir.
Sayfa 39 - Aynü'l-Kudât El-Hemedanî
...ilk risalesini kaleme aldığında daha 14 yaşında..
Sayfa 31 - Aynü'l-Kudât El-Hemedanî
"Talib olan sâlikin birinci sermayesinin aşk olması gerekir ki şeyhimiz şöyle demiştir: 'Aşktan daha kâmil hiçbir şeyh yoktur.' Sâlik için aşktan daha kâmil bir pir yoktur. Bir vakit şeyhe sordum ki: 'Allah için delil nedir? Dedi ki: Onun delili bizzat Allah’tır.' Kimin aşk rehberi/şeyhi/piri yoksa o yolun yolcusu değildir. Âşık, mâ'şuka aşkla ulaşabilir. Ma'şûku aşkı ölçüsünde görebilir, âşık ne kadar kâmil bir aşka sahip olursa ma'şûkunu o derece güzel görür. "
Mahzun kalbimde bu gizli aşkı daha ne kadar taşıyayım..
"Talib", bulana kadar hakikati arayan kimse iken "matlub" ünsiyet kurmak için hakikatin kendisini aradığı kimsedir. Başka bir ifadeyle talip Allah'ı arayan, matlub ise Allah'ın kendilerini aradığı kimselere denir.
Kalb canla, can ise Hak'la diridir.
Bazen can kalbde, bazen de kalb candadır.
Dedim ki: Ey padişah, seni nerede arayayım?
Senin sıfatını nasıl vasfedeyim?
Dedi ki: Beni arşta cennette arama, kendi kalbinde ara ki ben ancak kalbde aranırım.
Nefsin vatanı sol boşluk, kalbin vatanı ise sadırdır.
"Çaba göster de nefsin Müslüman olsun, kalbin rengini alsın."
Her şey zıddıyla olur. Beyaz, hiçbir zaman siyahtan ayrılmaz. Yer olmadan göklerin kıymeti yoktur; cevher, araz olmadan tasavvur edilemez. Hz. Muhammed (s.a), iblis olmadan; olmadan ibadet, isyan olmadan; küfür, İman olmaksızın tasavvur edilemez. Bütün zorlar bu şekildedir. Hz. Muhammed'in imanı, iblis'in küfrü olmadan var olamaz. Eğer bu mümkün olsa "O, yaratan, var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır." olamaz o sebeple de Muhammed (s.a) ve onun imanı da olamaz."Aziz, Cebbar, Mütekebbir" olmasa iblis ve küfrü de olamaz.....
Zira aşk, ulaştığı yerdeki her şeyi yakıp kavuran ve kendisinden başka bir şey bırakmayan bir ateştir.
Aşk gibi bir rehberi ve şeyhi olmayan kimse bu yolun yolcusu değildir. Âşık, mâ'şuka ancak aşkla ulaşabilir. Mâ'şuku aşkı ölçüsünde görebilir, âşığın aşkındaki kemali kadar ma'şûk ona güzel görünür.
Ahmed Gazzali'den; "Aşktan daha kâmil bir Şeyh yoktur." sözünü aktarır.
"İnsanların çoğu cenneti talep ederler ve hiç biri aşkı talep etmez. Çünkü cennet, nefs ve kalbin nasibidir; oysa aşk rûhun ve hakîkatin nasibidir."