İlk yudumunu alıp gözlerini yumdu. Her yudumunda yeniden, yeniden doğdu sanki. Emekleyip, yürüyen ve koşan bir çocuğun ilk sözleri gibi sabırsızdı dili, damağı… Son yudumda, Ona sıkıca sarılıp dudaklarını yakaladım. Hiç öpüşmemiş gibi, tadına doyulmaz bir çikolatayı paylaşır gibiydik.
Bu sonsuz öpüşte hayatı yeniden keşfettim. Emily’nin yeniden doğuşunu hissettim iliklerime kadar.
Emily, o akşam uykuya daldı ve bir daha uyanmadı.