Duvarın önünde durup ağlayarak sallanıyorlar. Duvar aralarına dileklerini ihtiva eden kağıtlar sıkıştırıyorlar. Biraz sonra bir çöpçü gelip duvar aralarını temizliyor ve tüm dileklerini çöpe atıyor...
İsra'nın menzili,
Miraç'ın ilk basamağı,
İsmini bizzat Rabb'imizin verdiği,
Namazın farz kılındığı,
Peygamberimizin (sav) "gidin" dediği,
Bütün peygamberlerin Cem olduğu,
Kendisine sahip olanın dünyaya hükmettiği,
Ümmetin unuttuğu;
Mescid-i Aksa ve Kudüs...
Kudüs duruşu şuurdur;
Bizdeki eksiklik Kudüs'süzlüktür.
Selamun Aleyküm
Kitap iki bölümden oluşuyor. Zeynep'in rüyasıyla başlıyoruz okumaya. Rüyasından etkilenen Zeynep Kudüs konulu bir konferansa katılıyor. Kudüs hakkında bihaber olduğu anlayan Zeynep konferansın sonunda Kudüs'e gitmeye karar veriyor.
İkinci bölüm ise; Zeynep'in Kudüs yolculuğu ve ordaki izlenimleri anlatılıyor. Yazar eserinde değerlerimizi, kendi kaynak ve kavramlarımızı bizlere hatırlatmaya çalışmış. Seyahat öyküsüyle pekiştirme yaparak aslında bizim olan yerleri tekrar sahiplenmeyi ve bilinçlendirmeye gayret etmiş.
Kitaptaki Zeynep aslında tam da biziz hiçbirşeyden haberimiz yok ve ancak bu aşı damarlara zuhur edince Kudüs'e gitme isteği aklımıza geliyor.
Bu konudaki kitapları okurken hep aynı minvalden vuruluyorum. Biz bize ait olan değerlere sahip çıkamadık ve şuan bunu çok acı bir şekilde ödüyoruz. (Hatta bazılarımızda maalesef bu şuur halen yok.) Dahası bunları kitaplardan öğrenmek zorunda kalmamız ise apayrı bir konu.
Bu eseri #aksakitaplığı grubumuzla okuduk. Okumalar devam ediyor. Hepimizin duası tek:
İnşallah bu okuduklarımızı yakından görme imkanımız olur.
Amin
23 Şevval 1445
"Yüreğimin yarısı Mekke'dir, geri kalanı da Medine'dir.Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır."
Tur Dağımı yaşa
Ki bilesin nerde Kudüs
Ben Kudüs'ü kol saati gibi taşıyorum
Ayarlanmadan Kudüs'e
Boşuna vakit geçirirsin
Buz tutar
Gözün görmez olur
Gel
Anne ol
Çünkü anne
Bir çocuktan bir Kudüs yapar
Adam baba ohmca
İçinde bir Kudüs canlanır
Yürü kardeşim
Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin...
Kudüs ve Mescid-i Aksa, Müslümanlar için imani bir duruş, siyasi bir simge ve içtimai bir kıyam noktasıdır. Ancak Kudüs, Yahudi kaynaklardan harmanlanan cümlelerle Müslümanların idrakine sunulmuş ve Yahudilerin Müslümanlar eliyle Kudüs’e ortak edilmesi gibi bir sonuç doğurmuştur. Yazar, kendi kavramlarımızla ve İslami referanslarla Kudüs’ü anlatmayı amaçlamıştır. Akıcı bir üslupla yazılan bu kitap, okuyucuları Kudüs’e uyanmaya ve Kudüs için harekete geçmeye teşvik ediyor.
Bu kitap, Kudüs’ün önemini anlamak ve bu kutsal şehir için bir şeyler yapmak isteyen herkes için değerli bir kaynak olabilir.