6.9/10
7 Kişi
16
Okunma
2
Beğeni
3.190
Görüntülenme

Haluk Akçam Gönderileri

Haluk Akçam kitaplarını, Haluk Akçam sözleri ve alıntılarını, Haluk Akçam yazarlarını, Haluk Akçam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer insan kendini sadece farkına vardığı fizik bedeninin motor faaliyeti ve korteks fonk­siyonları ile sınırlı bir varlık olarak görmekte ısrar ederse, daha uzun bir süre cinlerle boğuşmak zorunda kalacaktır.
Asırlarca cin-peri masalları ile yoğrulan bir top­lumda, insanlara ne kadar bütün olan bitenin kendilerinden kaynaklandığını söyleseniz de, sonuçta bir defans mekanizması yaratıp suçu cinlere atarak rahatlamalarının önüne geçemezsiniz.
Reklam
Obsesyonların yanısıra, nadir de olsa, psikiyatride bir de bahsedilmesinden pek hoşlanıl­mayan possesyon vakaları görülür. Bu konuya Jung biraz ilgi göstermiş, ama ondan başkası da el atma cesaretini bulamamıştır kendinde. Peter Blatty’nin ünlü romanı The Exorcist'in fil­me uyarlanmasından sonra insanı bıktıracak kadar ucuz taklitlerinde görülen abartılı sahnele­rin dışında, gerçekten de başka bir varlığın hakimiyeti altına girmek gibi yorumlanabilecek durumlarla karşılaşılmaktadır. Ancak bu vakaların; konversiyon, dissosyatif bozukluk, epilepsi safhası, defans mekanizması, kişilik bozukluğu gibi ayırdedici teşhisi yapıldıktan sonra üzerin­ de durulması gerekmektedir.
Cin - ifrit edebiyatı ile açıklanmak istenen diğer sık görülen vakalardan biri de; obsesyonel nevroz’dur. Epilepsi benzeri vakalardaki gibi nörolojik inceleme imkanı tanımayan, yani sinir sisteminin organik veya fonksiyonel bir bozukluğu ile paralellik arzetmeyen bu nevroz tipini, bazı ekoller obsesif-kompulsif bozukluk olarak nitelerler. Tarih boyunca o kadar yaygın görülmüştür ki, Musevilerin kutsal kitaplarından l.Şamuel'in kitabında dahi bu konu­da bir örnek vardır: M Ö. 11. asırda yaşamış olan İsrail kralı Şaul, peygamber kral David’in (Davud) başarılarını kıskanarak öfkeye kapılır. Bunun üzerine, Tanrı Yahveb tarafından Şaul’e kötü bir ruh musallat olur ve Şaul de bu varlığın etkisiyle şuurunu kaybederek dama­dı David’i mızrakla öldürmeye kalkışır. Ama, aklı başına gelince de yaptığına pişman olur. Fa­kat, Şaul içine düştüğü bu ruhsal bozukluktan bir türlü kurtulamaz ve öldürme saplantısına kapıldığı anlarda çalınan bir arp'ın nağmeleri ile biraz olsun sükûnet bulur.
e-book
"Mizansen, tam bir ortaoyunu dekoruna uygun. Ama, az sonra Cevat hoca cinlerini seferber etmeye başlayınca işler daha da karışacak. 'Ayşen, Ayten, Aysun, Gülşah! Hadi bakim, bacaklarından yukarıya doğru bedeni­ne giriverin hanım kızımızın!', diye ortalık yere yüksek sesle konuşuyor Cevat hoca. Kim bu Ayşen, Ayten, falan filan? Meğerse hocanın teşhiste bulunan doktor cinlerinin adları imiş bunlar."
"Çiğdem Hanım’ı daha önce hekim muayenesine götürmüşler. Ama o hekim her ne tahsil etmişse, normal bir teşhiste bulunamayıp, genç kadını cin çarpmıştır diyerek Topkara tica­rethanesine yollamış!"
Reklam
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.