Most Liked Hana Tooke Reviews
You can find Most Liked Hana Tooke quotes, most liked Hana Tooke book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Asla bu kadar etkileneceğimi düşünmediğim bir kitap olarak okumaya başladım ancak yanılmışım. İnsanların kendi başına bir şeyler başarmalarını ve o yolda yaşadıklarını okumayı seviyorum. Ayrıca tahmin edemediğim şekilde biten, kitabın sonunda kafamdaki tüm soruları cevaplayabildiğim sonuyla bana kendisini çok sevdirdi. Yazarın dili, okuduklarınızı gözünüzde canlandırmanız açısından çok güzeldi, film izler gibi bir okuma yapmak istiyorsanız kesinlikle bu kitabı okuyabilirsiniz. Ve size gerçekten güzel şeyler katacağını düşündüğüm bir kitaptı.
"Milou, gerçekten evindeydi. Mükemmel ya da geleneksel olmayabilirdi ama onundu. Arkadaşları ona, o da arkadaşlarına aitti..."
Geçen yıl mayıs ayında İzmit Kitap Fuarından almıştım Sahipsizler'i. İyi ki de almışım. Ve tam zamanında okumuşum, onu fark ettim. Koşturmacalı geçen günlerin içinde böylesine kendine bağlayan bir hikayeyi okumak ilaç gibi geldi.
Genç Timaş'ın kitaplarını çok sevdiğimi ve gönül rahatlığıyla, sindire sindire okuduğumu fark ettim.
Normalde okuduğum kitap, bir hafta içinde bitmediği zaman gerilir; okumayı bırakmaya kadar giderdim. Bir zaman sonra kitabın da bitmesini gerektiğini düşüp o kitabı üzerime yük yapardım ama Sahipsizler'i okurken hiç öyle olmadı. Hemen eve gitmeliyim, diyordum kendi kendime. Okumadığım gecelerde aklım kitapta kalıyordu. Her bölüm bir öncekinden heyecanlı ve merakla bitiyordu çünkü. Kitabı okumadım, yaşadım. Ve evet, bizim beşliyi de pek bir sevdim. :')
Özellikle son bölümlerini, son sayfalarını okurken kendimi iyice kaptırdım. Heyecanlandım, korktum, panik bile yaptım. :)
Üzüldüm de tabii, hüzünlendim, güldüm de.
Dolu dolu yaşadığım kitap oldu.
Akıcılığı, karakterlerin sevimliliği derken -uzun sürede okusam da- kitap aldı götürdü.
Ve siz çocuklar,
Kardeşlik için kan bağının pek de gerekli olmadığını bir kez daha öğrettiğiniz için size teşekkür ederim. :')
Umarım yel değirmeninde Fenna'nın sıcak karamelli wafflelarını yerken hep mutlu olursunuz.
Sizinle tanışmak güzeldi.
:')
O kadar güzeldi ki, içimi ısıttı. Canum milou, sem, egg, lotta ve fenna hepinizi bağrıma basasım geldi
5 yetimin birbirine sımsıkı sarılmasını, aile olmasını maceralarıyla eğlenerek okuyorsunuz. Her yaştan herkes okuyabilir, tek kelimeyle bayıldım 2 günde bitt elimden bırakamadım, ayrıca kitap kapağını çerçeveletip asabilirim o derece güzel.
Klasik bir çocuk kitabı olduğunu düşünerek başlamıştım, beklentilerim çok yüksek değildi üstelik ancak beni o kadar etkiledi ki.. Bu kadar etkileneceğimi tahmin etmemiştim. Çocuk kitaplarını okumayı her zaman sevmişimdir çünkü çocuk kitapları, yetişkinlere yönelik kitaplarda eksik olan rahatlığa ve masumiyete sahip oluyorlar.
Hikaye, 19. yüzyılın sonlarında Amsterdam’da geçiyor. Küçük Lale Yetimhanesi’ne, en kabul edilemez şekilde (kurallara göre) bırakılan beş sıra dışı yetimin hikayesi. On iki yıl boyunca, bu beşli, acımasız Müdire Gassbeek tarafından çeşitli eziyetlere maruz kalırlar. Milou, Lotta, Sem, Fenna, Egbert her biri özel becerilere sahip ve erken gelişmiş bireyler haline gelirler.
Tüm Amsterdam’daki en cesurdan en zekisine, en yeteneklisinden en nazik ve en tatlısına kadar, bu beş olağanüstü çocuk kendilerini bir kış gecesinde beklenmedik bir kaçış macerasında bulurlar. Bu muhteşem çocukların gösterdiği azim, yaratıcılık, sevgi ve sadakat oldukça büyüleyici ve iç açıcıydı. Aslında hikayenin ne kadar zekice kurgulandığına ve gotik atmosferine hayran kaldım. Ve kitabın çizimleri.. Okuma deneyimini daha da büyülü bir hale getiriyor.
Kahvenizi alın, arkanıza yaslanın ve kalbinizin kırışıklıklarını ısıtacak eğlenceli ve gotik bir macera için, 19.yy Amsterdam’ına gitmeye hazır olun.
Tek Kelimeyle Muhteşem!
Ema; 12 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya gelen, Çekyalı bir kızdır. Bütün kardeşleri bir bilim dalıyla ilgilenirler. Ema ise hangi bilim dalını seçeceği konusunda kararsızdır. Ayrıca insanların yüzlerini okuyabilme yeteneğine ve istediği zaman birisi tarafından fark edilmeme özelliğine sahiptir. Kardeşlerinin gittiği okulun müdiresine kendini kanıtlamaya çalışır ancak başaramaz. Ebeveynleri ise en büyük çocuklarının yanına gitmek isterler. Ancak yanlarında Ema’yı götüremeyecekleri için Ema’yı dayısı Josef’in yanına bırakırlar. Ema, dayısının yanındayken Silvie adlı bir kızla tanışır. Böylece belirli gecelerde buluşup ufak maceralara atılırlar. Derken Silvie bir gün tuhaf açıklamalar içeren bir mektup yazıp ortadan kaybolur. Mektupta bir gariplik olduğunu fark eden Ema, Silvie’yi bulmaya çalışır. Muhteşem bir kitap, kesinlikle okumalısınız!
·
Not rated
Sahipsizler
Amsterdam’daki bir yetimhanede; Milou, Lotta, Egg, Sam ve Fenna adlı beş çocuk vardır. Milou’nun en büyük amacı, ailesini bulmaktır. Bu yetimhanenin müdiresi çok acımasız bir kadındır. Derken bir gün bir adam bu beş çocuğu evlat edinmek ister. Milou, bu adamın farklı niyetlerinin olduğunu anlar. Bu yüzden o ve 4 arkadaşı yetimhaneden kaçarlar ve Milou’nun ailesini bulmaya çalışırlar.