Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hande Seber

0.0/10
0 Kişi
2
Okunma
0
Beğeni
127
Görüntülenme

Hande Seber Gönderileri

Hande Seber kitaplarını, Hande Seber sözleri ve alıntılarını, Hande Seber yazarlarını, Hande Seber yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"I grieve and dare not show my discontent, I love and yet am forced to seem to hate, I do, yet dare not say I ever meant, I seem stark mute but inwardly do prate. I am and not, I freeze and yet am burned, Since from myself another self I turned " Kederliyim ve hoşnutsuzluğumu göstermeye hakkım yok; Seviyorum, ama nefret ediyor gibi görünmeye mecburum; Konuşuyorum, yine de içimden geçeni asla söyleyemiyorum; Tamamen suskun görünüyorum, ama içimden geçeni asla söyleyemiyorum. Ben, ben değilim; donuyorum ve buna rağmen yanıyorum, Kendimden başka birine döndüğümden beri.
Kraliçe'nin açık saç ve ten rengi, uzun ve güzel elleri, asaleti ve "Semper Eadem " düsturunda olduğu gibi tüm değişimin ortasında hiç değişmeden kalması, Petrarca'nın Laura'sının da özellikleridir. İffeti ve taliplerine karşı bir sone leydisinin acımasızlığını andıran acımasız tavrıyla, hayran olunan ama asla ulaşılamayan Bakire Kraliçe, Petrarca geleneğinin ideal ve idealize edilen leydisini açıklamaktadır.
Reklam
1558'de Armada zaferiyle I. Elizabeth'e yapılan övgülerin zirveye çıktğını, kültürlü şairler ve saraylılarca, özellikle de Kraliçe'yi ve saraylı dinleyicileri eğlendirmek amacıyla yazılan eserlerde kullanıldığını söyleyen Wilson, Kraliçe'nin tanrının yol göstermesi sonucunda düşmanları yenen, dini bir karakter olan Deborah şeklinde belirdiğini, Kraliçe'yi temsil etmekte kullanılan Judith ve Deborah'ın ilerleyen yıllarda daha yüksek bir hayal gücünün ürünü olan, dini geleneğin değil de İngiliz geleneğinin ve hayal gücünün ürünü olan Eliza ve Gloriana'ya dönüştüğünü düşünür.
"I know I have the body of a week and feeble woman, but i have the heart and stomach of a king and of a king of England too - and take foul scorn that Parma or any prince of Europe should dare to invade the borders of my realm. To the which rather than any dishonor shall grow by me, I myself will venter my royal blood; I myself will be general, judge and rewarder of your virtue in the field. I know that already for tour forwardness you have deserved rewards and crowns, and I assure you in the word of a prince you shall not fail of them.
I. Elizabeth'e ait konuşmaların, mektupların, şiirlerin ve duaların derlendiği Elizabeth I: Collected Works'de yer alan farklı şekilleriyle verilen konuşmaların en dikkat çekici özelliği kararlı, otoriter bir ses ve bu sesin ortaya koyduğu açık keskin ifadelerdir. Heisch'e göre, I. Elizabeth kadın olmanın politik bir dezavantaj olduğunun farkındaydı ve bu nedenle konuşmalarında hükümdarlığını meşru kılmak için herkesçe bilinen bir gerçeği, Tanrı'nın onun durumunda bir istisna yaptığı görüşünü ortaya koymaktaydı. Özellikle I. Elizabeth'in hükümdarlığının ilk yıllarındaki konuşmaların neredeyse ortak özelliği Kraliçe'nin tanrı tarafında bu makama yükseltilmiş olması ve Tanrı'dan aldığı güçle, halkına olan sevgisiyle hüküm sürmeye kararlı kraliçe imgesidir.
Reklam
" Video " kelimesinin duyduklarıyla değil de gördükleriyle sessiz bir yargıya ulaşabilmeyi, kendisine verilen tavsiyelerden çok gözlemleriyle hareket edebilmeyi, " Taceao" kelimesinin ise çağa hakim görüşe göre kadına yaraşır bir şekilde sessiz kalmayı ifade ettiğini düşünen Crane bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu düsturun I. Elizabeth'in otorite iddası ve otoriteden feragat etmesi arasındaki hassas dengeyi ortaya koyduğunu düşünür. Bu hassas dengenin I. Elizabeth tarafından hükümdarlığı boyunca stratejik bir manevra olarak kullanıldığını düşünen Crane, Kraliçe'nin kimi zaman sessiz kalmayı seçerken, almış olduğu hümanist eğitim sonucu otoriter bir şekilde fikir beyan etme, tavsiyede bulunma sanatını ortaya koyduğuna, gerektiğinde de bu düsturun aksine sessizliğini bozarak erkeklerin dünyasında eşsiz bir güce sahip olduğuna inanır.
Üç yaşında annesi idam edilen, babası tarafından önce tahtın varisi, ardından gayri meşru, ardından tekrar tahtın varisi ilan edilen, üvey kız kardeşi I. Mary'nin hükümdarlığında suçlanarak hapsedilen, tüm zorluklara ve tehditlere rağmen tahta çıkan ve o tahtta kırk dört yılı aşkın süre hüküm süren, kadın hükümdarlığının sorgulandığı, eleştirildiği, ardından savunulduğu bir dönemde halkı tarafında mite dönüştürülecek kadar sevilen ve bir kült haline gelen Kraliçe I. Elizabeth'in toplumsal portresi, bu tarihsel zemin üzerinde yükselmektedir.
Kantorowichz, kralın iki bedeni kavramının Elizabeth ve erken Stuart dönemlerinde İngiliz siyasi düşüncesinin önemli bir ögesi olduğunu belirtir... Söz konusu kararda kralın iki bedeninin var olduğu belirtilmektedir: fiziksel bedeni bedeni( body natural) ve siyasi bedeni( body politic). Kralın sahip olduğu fiziksel bedeni ölümlüdür ve tüm diğer ölümlü bedenler gibi dış etkenlere duyarlıdır, zarar görür. Siyasi bedeni ise elle tutulamaz, gözle görülemez ve fiziksel bedenin maruz kaldığı, etkilendiği hiçbir şey ona zarar veremez. Bu beden için genç yaşta olmak ya da yaşlı olmak bağlayıcı bir unsur değildir; bu nedenle de VI. Edward'ın vermiş olduğu karar geçersiz sayılamaz. Siyasi beden daimidir ve ülkeyi yönetmek içindir. Bu iki bedeni birbirinden ancak ölümle ayrılabilir, fiziksel beden yok olup gitse de siyasi beden kraldan krala geçerek hep ölümsüz kalır.
Kraliçe bir anlamda mitleşerek, din, tarih ve mitolojide erdemleri ile yer alan pek çok kadın figürü ile özdeşleştirilmiştir. Gerek Kraliçe'nin kendi sözleri, kişisel tercihleri ile ortaya kimliği, gerekse kendisine yakıştırılan bu temsilleri çağa damgasını vurmuştur. I. Elizabeth'in bir eş yerine ülkesinin bağlılığı seçmesi evlenmeyerek Bakire Kraliçe olarak anılması, yaptığı ya da yapmış olduğu varsayılan konuşmalar, bu konuşmalarda ortaya konan otoriter ses ve sarsılmaz kararlılık onun toplumsal portresini oluşturan ögelerdir. Beliren bu portre öylesine güçlüdür ki, hüküm sürdüğü dönem Kraliçe'nin adıyla anılır: Elizabeth Çağı