Orta Çağ'da Jacobus de Voragine' ye ait, yaygın dini bir halk kitabı olan Legenda aurea [Altın Efsane] adlı kitapta, hayal kırıklığına uğramış bir Romalı din adamının Serazenlere (Avrupa'daki Araplara o zaman takılan ad) kaçtığı ve [Hz.] Muhammed'i, kulağına birkaç buğday tanesi koyarak bir güvercini eğitmesi konusunda teşvik ettiği belirtilmektedir. Buna göre güvercin [Hz] Muhammed'i her gördüğünde, omzuna konar ve gagasını kulağına götürür. Sonra din adamı halkı çağırır ve güvercin şeklini alan kutsal ruhun onların üzerinde olan kişiyi işaret ettiğini söyler. Böylece gizlice güvercini salıverir ve güvercin de halkın ortasında duran [Hz] Muhammed'in omzuna konar ve gagasını [Hz] Muhammed'in kulağına dayar. Halk bunu görünce, Kutsal Ruh'un gökten inerek Tanrı'nın kelamını kulağına fısıldadığını düşünür. Legenda aurea kitabına göre [Hz] Muhammed, Serazenleri bu şekilde kandırmıştır.
Bazı eski ve güvenilir hadislerde [Hz.] Muhammed'in kendisinin ve ikinci halife Ömer'in müşrikler tarafından "sabi(sabiyyun)" olarak adlandırıldığı belirtilmektedir. "Sabi" ifadesinin dinsizler tarafından Müslüman cemaati için kullanılan en eski ad olduğunu kesin olarak göstermektedir. Fakat bu İslam öncesi veya ilk
İslami kaynaklardan çocukluğundan beri beslenen birisi olarak bu eser İslamiyete ve peygamberine dışardan bir gözle bakmanın nasıl bir deneyim olduğunu yaşatması açısından oldukça ilginç. Hz peygamberin hayatını Kuranı Kerimi baz alarak ve başlıca siyercilerin detaylarına yer vermek suretiyle anlatmaya çalışmış. Bir siyer değil ancak içerisinde bahsedilen konular o dönemki Arap dünyasını ve peygamberin yaptıklarını anlayabilmek için önemli ve tarafsız anlatılar içeriyor. Kuran’dan yapılan çıkarımlar da oldukça değerli. Yaptığı açıklamalarda çıkış noktası, batı dünyasının İslamiyet ve peygamberi hakkındaki önyargıları ve batı kültürüne İslamiyetin büyümesi itibariyle zerkedilmiş nefret tohumları. Bunların bir çoğunun yersiz ve yanlış olduğundan bahsediyor. Bunu anlatırken şeytan ayetlerinden, kılıçla hükmettiğine ve yaptığı evliliklere kadar birçok konuya değinmiş. Özellikle yalancı peygamber, vahiylerin aslında sara nöbetleri olduğu şeklindeki uydurmalara ilişkin bunların gerçekçi olmadığını savunmuş. Diğer peygamberlere gelen vahiyden bir farkı olmadığı görüşünü savunuyor. Ayrıca batıda yapılan eleştirilerin insafsızca olduğunu ve Hz Muhammed gibi bir şahsiyetin haketmediği şeyler olduğunu anlatmış. Bence okunmaya değer bir eser.
Hz. MuhammedHartmut Bobzin · Runik Kitap · 202116 okunma