Yeni kıyafetimiz de oldu. Saraynosna'da renkleri komik bir kumaştan dikilmiş, bizim için altın değerinde askeri tulum. İlk defa kot pantolon ve eşofman giymeyecektik, spor ayakkabı yerine de JNA kışlalarından kalan askeri botumuz oldu.
"Ruşid'in gitme sebebi de basitti: Jardeçoli sakinlerine Bosna'nın evlerin önünden savaşılarak korunamayacağını, her yerde savaşmak gerektiğini göstermekti."
Kitabın yazarı Harun Hociç Bey ile 17 Nisan 2024 günü Saraybosna'da Umut Tüneli'nde bize yapmış olduğu rehberlik vesilesiyle tanıştım ve kitabını oradan aldım. Öncelikle bu tevazu sahibi ve kahraman komutan sözlerine ''Gazze'yi takip ediyor musunuz? İşte Bosna'da masum müslümanlar aynı kaderi yaşadı'' diye başlayarak gözlerimi doldurdu...
Kitaba gelecek olursam, bu kitap, 1992 ile 1995 arasında devam eden saldırılarda Bosna Hersek'e karşı yapılanlardan yazarın anıları ve gördüklerini anlatıyor. Yazar bu kitabı yazma sebebinin olanları, gördüklerini anlatmak ve unutulmamasını sağlamak olduğunu söylüyor. İçindeki birçok hikaye, özellikle 7.Müslüman Tugayı'nın hikayeleri kahramanlık ile hüzün bir arada olduğu için insanı duygudan duyguya sürüklüyordu. Bizlerin Bosna Savaşı hakkında bilgisi genel olarak serbest bölgeye ulaşmaya çalışan ve korkunç bir soykırıma uğrayan Srebrenica'dan ibaret; ancak bu kitapta o vahşet ve soykırım değil, müslüman Boşnakların askerlerinin amansız mücadelesi anlatılıyor.
Kitabı genel olarak çok beğendim ancak Türkçe dili ve redaksiyonun acilen elden geçmesi gerektiğini şerh etmeliyim.
Daha önce yapmayı hayal etmediğim bir şey yapıyordum. Yüzlerce çocuğumuzu öldürdüklerini ve küçücük kızlarımıza tecavüz ettiklerini bilmeme rağmen çocuğu teslim etmeye gidiyordum. Ama biz onlarla asla aynı değildik, bizim mücadelemiz zalimlerin mücadelesi gibi değildi ve olmayacaktı. Biz varlığımız için savaşıyorduk, zalim olmayacağız diye düşündüm.
Müslüman Tugayı askerlerine Müslüman Genç Kızlar Derneği'nden mektup...
Siz de bilirsiniz, büyüklüğünü, kız kardeşlerinizin, annelerinizin, İslam'ın kızlarının temiz alınlı ve kirlenmemiş namusunun. Bir buçuk senenin akabinde savaş; 40.000 namusu kirlenmiş, ruhu kırılmış insanımız ile harabeler, insan kesimhaneleri, mezarlıklar, acı ve sızı ama daima sızı bıraktı. Biz bulunduğumuz yerde, ironik savaş oyunlarından dolayı, zalimlerin kötülük ve işkence ile devam eden en kötü aşağılamalarından uzakta olmamıza rağmen, kalbimizin ürpermesi ile dualarımızda Allah'tan isteriz ki Foça, Vişegrad ve Bratunac'taki müslüman bacılarımızın kaderini yaşamayalım, siz mücahitlerden koruma bekleriz. Bir daha kız kardeşlerinizin gözyaşları Bosna taşlarını asla ıslatmasın. O'na, Rabb'imize verdiğiniz yemin garantimizdir; ''Geleceğimizi hiçbir zaman günümüzün sahte kazançlarına satmayacak ya da şüphe ile inancınızı değiştirmeyeceksiniz.'' Düşmanlarınıza güçlülerin silahı olmadığınızı gösterin ve ispatlayın, düşmanlarınız gibi çekingen ve sahtekar lider ve önderlerinin sözüne girmediğinizi bazılarına gösterin, çünkü sizler Bosna Hersek dağlarının çocuklarısınız, hedefleri en yüksek şehitlik olan Allah'ın sevdiği kullarısınız.