Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Havva Öz

Havva ÖzEfendi Dergi yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
0
Okunma
0
Beğeni
126
Görüntülenme

Hakkında

13 Haziran’da Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde dünyaya gelen yazarımız, yazarlık serüvenine daha ilkokula başlamadan atılmıştır. Okumaya ve yazmaya çok büyük tutkusu olan yazarımız, daha okula başlamadan okuma yazmayı öğrenmiş, gece yarılarına kadar bu gibi uğraşlarla hayatını sürdürmüştür. İlerleyen yıllarda çok kitap okumak amacıyla tüm zamanını kütüphanelerde geçirmiş, sayısız kategoride sayısız kitaplar okumuş, nihayetinde lise son sınıfta iken staj yaptığı okuldaki Bilgisayar hocası vesilesi ile Yazarlık dünyasına ilk adımını atmıştır. Lise son sınıfta staj yaptığı yıllarda kendi yazdığı ilk öyküsü olan Zehra’yı Adana’da Şubesi bulunan Edebi Müdahale Dergisine göndermiş, daha sonra İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde İşletme Bölümünü Lisans Derecesi ile tamamlamış; üniversiteyi bitirdikten sonra ise Nida Dergisi, Mendil Dergisi, Efruz Dergisi ve Efendi Dergi gibi dergilerde yazılar ve şiirler yazmaya devam etmiştir. Aynı zamanda Efendi Dergisi’nde bir dönem Dergi Editörlüğü de yapmıştır. Timetürk ve İnsamer gibi kuruluşlara da araştırma yazıları gönderen yazarımız, halen Efendi Dergisi’nde yazarlık yapmaktadır.
Unvan:
Dergi ve Blog Yazarı, Mali Müşavir, İnsan Hakları Aktivisti, Mütefekkir
Doğum:
Ergani, 13 Haziran
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İsrail Hegemonyası ve Mukaddesimiz Kudüs-1
İsra yolculuğunun en dikkat çekici hikmetlerinden birisi de İsra' nın başlangıcı ile bitişini yani Mescid-i Haram ile Mescid-i Aksa' yı birbirine bağlamış olmasıdır. Bu bağlantının dünya müslümanlarının bilinç, şuur ve vicdanlarında oluşturduğu etki büyüktür. Çünkü her iki mescid de kutsallık bakımından birbirine eşittir. Dolayısıyla
İsrail Hegemonyası 2 Devamı
Bize düşen, içinde yaşadığımız toplumu muhtemel her türlü komplolara karşı bilinçlendirmektir. Onların referansı Talmud ise, bizim de referansımız Buharî ve Müslim olacaktır. Onlar için önemli olan heykelse, bizim için de önemli olan el-Aksâ olacaktır. Onlara karşı her zaman onurlu ve dik bir duruş sergilememiz, kutsal değerlerimizden hiçbir zaman ödün vermeyeceğimizi göstermemiz gerekmektedir. Din, dil, etnik köken, mezhep ve siyasi görüş gibi Müslümanları ihtilafa düşürecek her türlü ayrımcılıktan uzak durarak Asr-ı Saadet’teki sahabiler gibi düşmanımıza karşı birbirimize kenetlenmeli ve mücadelemizin İslâmî yönünü açıkça ortaya koymalıyız. Hak yolunda bu davada bir zerre olmak bile, tarafını kesinkes belirlemek açısından büyük önem arz etmektedir. Reuters Haber Ajansı, Oslo Anlaşması’ndan hemen sonra bir israilli yetkilinin şu sözlerine yer vermiştir: “Şayet biz gevşek davranıp bu anlaşmayı imzalamasaydık üç ya da dört sene sonra uzun menzilli füzelere belki de atom bombasına sahip İslami bir güç ile karşı karşıya kalacaktık.” Çünkü israil Ortadoğu’da füzelere ve nükleer tesislere sahip tek güç olmak istemektedir.
Reklam
İsrail Hegemonyası ve Mukaddesimiz Kudüs - 2
Hıristiyan siyonizmine göre ise şu üç alamet Mesih’in dönüşünden önce gerçekleşecektir: İlk alamet İsrail’in kurulmasıdır. İsrail’in 1948’de kurulmasıyla bu alamet gerçekleşmiştir. İkinci alamet Kudüs’ün işgal edilmesidir. Kudüs 1967’de işgal edilmiştir. Üçüncü alamet ise Mescid-i Aksa’nın enkazı üzerinde Süleyman Heykeli’nin yeniden inşa
İsrail Hegemonyası ve Mukaddesimiz Kudüs -1
Toplumlar üzerindeki yahudi tehlikesini farkedenlerden biri asırlar önce (1789) Amerikalıları yahudi tehlikesine karşı bilinçlendirmek amacıyla resmî bir belge hazırlayıp bu belgeyi Amerikan Anayasası Hazırlık Konferansında dillendiren ABD Başkanı Benjamin Franklin' dir. Görüldüğü üzere İsrail tehlikesini asırlar önce farkeden Amerika başkanı bile halkı uyarıyor, yahudilerin Amerikada yaşamasına izin vermeyecek belgeler yayınlıyordu. Siyonizm tehlikesine dikkat çeken bir başka olay ise şöyledir: Haziran 1967 felaketinden sonra Associated Press muhabiri bir İsrail askerine "İsrail devletinin sınırı neresidir?" diye sorduğunda İsrail askeri büyük bir gurur ve kibirle "Ayak bastığım her yer!" cevabını verdikten sonra postalıyla yere vurur. Bu sözlerden bile Siyonizm' in ne kadar tehlikeli ve yayılmacı bir politika izlediğini akıl sahibi herkes kolayca müşahede edebilir.
İsrail Hegemonyası ve Mukaddesimiz Kudüs - 2
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Müslümanlarla Yahudiler çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Yahudi taşın, ağacın arkasına saklanacak, bunun üzerine o taş, o ağaç Yahudiyi kovalayan kimseye, ‘Ey Müslüman! Arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür!’ diyecek. Yalnız garkad ağacı bir şey söylemeyecek; çünkü o Yahudilerin ağaçlarındandır.” (Buhârî, Cihâd 94, Menâkıb 25; Müslim, Fiten 82) Hadisten öğrendiğimiz kadarıyla Müslümanlarla Yahudiler arasında çıkacak ve artık Yahudilerin işini tamamen bitirecek ve onları yeryüzünden silecek olan bu harbin Hz. Îsâ’nın yeryüzüne inmesinden sonra meydana geleceği haber verilmektedir. Zira Îsâ aleyhisselâm Yahudilerle savaşacak ve onların işini tamamen bitirecektir. Hz. Îsâ’nın asıl hedefi Deccâl ve onun taraftarlarıdır. Deccâl’in Yahudi asıllı olması sebebiyle onu en çok Yahudiler destekleyecek, bu sebeple de Hz. Îsâ’nın hışmına uğrayacak ve yeryüzünden silinip gideceklerdir. Efendimiz’in (s.a.v.) bu hadisinde Yahudilerin tükenişi, dikkat çekici bir misalle anlatılmaktadır. Şayet bu savaşta bir Yahudi, Müslümanların silâhından canını kurtarıp bir taşın veya ağacın arkasına saklanacak olsa, o taş, o ağaç dile gelip konuşacak ve Yahudiyi kovalayan mücâhide, aradığı kişinin kendi arkasına saklandığını haber verecektir. Ağaçların, taşların gerçekten dile gelip konuşması hâdisesi ise kıyamet yaklaştığı zaman olacaktır. Demek ki o zamana kadar Müslüman-Yahudi mücadelesi devam edip gidecektir.
Kaygılı Bağlanan Kişiler
Kaygılı bağlanan kişiler genellikle sevdikleri insanlara karşı çok kaba ve kötü davranırlar. Bu davranışlarının altında yatan ana sebep ise şudur: “Ne de olsa bir gün mutlaka beni terk edip gidecek. Bu şekilde davranayım Kİ, En azından beni ne için terk ettiğini bilmiş olayım.” Bu aslında özgüven eksikliğinin de en önemli göstergelerinden biri olabilir. Genellikle toksik insanlarda görülen bu anormal davranışlar, kişinin derin bir terk edilme korkusundan ileri gelmektedir.
Havva Öz
Havva Öz
BU ARADA; TOKSİK İNSANLARI HAYATIMIZDAN ÇIKARMAK BÜYÜK BİR CESARET GEREKTİRİR. VE TOKSİK İNSANLARDAN KURTULMAK; BÜYÜK BİR ZAFERDİR.✌🏻✌🏻✌🏻
Havva Öz
Havva Öz
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok