Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Haydar Karataş

Haydar KarataşGece Kelebeği yazarı
Yazar
8.6/10
90 Kişi
373
Okunma
23
Beğeni
3.416
Görüntülenme

Haydar Karataş Sözleri ve Alıntıları

Haydar Karataş sözleri ve alıntılarını, Haydar Karataş kitap alıntılarını, Haydar Karataş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Yerin bu kulaklarına annem o kadar güzel fısıldardı ki, toprağın gözyaşlarını görür gibi bir hisse kapılırdım. Sahi kim demiş toprağın konuşmadığını, dağların konuşmadığını kim demişti?”
“Güneşteki ateşti bize yalnızlığı ve sevgiyi hatırlatan. O her akşam giderdi, onu yitirme korkusu, sabahın tan atışında yeni bir hayatın müjdesiyle dağılırdı. Sahi güneşten bir zararın geldiğini kim görmüştü bu Dersim’de.”
Reklam
38' Dersim
Tanrı, nasıl bu kadar acının yaşanmasına göz yumabiliyordu?
İletişim YayınlarıKitabı okudu
...Şu Dersim’de Tanrı’dan sonra kadın gelir,yani kadının günahını almayacaksın,bir kadın sana zehir dahi verse alıp cennette fokurdayan zemzemdir diye içeceksin.
Allah kimseyi öfke sahibi yapmasın. Öfkede din iman yok, öfke düşmana duyuluyormuş gibi durur ama sahibine düşmandır. Düşmanı bitirmeden sahibini bitirir.
Sayfa 229 - Iletisim yay.Kitabı okudu
Ya Tanrı,Hızır denen o her imdada yetişen Düzgün Baba neredeydi? Neden çıkıp gelmiyordu Sultan Baba dağındaki kurtarıcı?
Reklam
“Ölüm ne kadar sıradan ve ne büyük bir çareydi. Geçmişe ait her şey neden bu kadar güzel geliyordu bana?”
“Nereye gitmişti o yardımsever insanlar, tanımadık bir ses duyduklarında dahi dağları aşıp giden o güzel insanlar neredeydi?”
İnsanlardan ne kadar kaçarsak, hayatta kalma şansımızın o kadar fazla olacağını biliyorduk.
Ermeni ustası elindeki çekiçle taşa vurdukça sanırsın bülbüller şakır.Ermeni taş ustaları bir de acı ağıt yakar ki,elinin altındaki taş dile gelip ağlar.
Reklam
Sahi hangi vakit yaşanmıştı da geçmişti bu hayat!
Sayfa 117Kitabı okudu
Burası Babil, aklını yitirmiş tanrıların diyarı, burası tımarhanesi memleketimin. Burası ölüden tanrı yaratan ideologların saltanat sürdüğü cehennem...
Hayat her geçen gün bize yeni yüzünü göstermekten, her gün önümüze yeni bir zorluk çıkarmaktan geri durmuyordu.
O nasıl bir Tanrı’ydı,yaşadığımızın düş,düşümüzün gerçekmiş gibi var olmasına izin verebiliyordu?Görmez miydi,hayal kırıklığının insanı sisler içinde belirsiz bir düşe çevirdiğini,görmez miydi,hayalin kendi kutsal varlığının dahi önüne geçtiğini?
Ey Tanrım biraz günışığı ver bana, biraz yağmur! Bir adam gördüm içindeki canavarı bağlamış ardı sıra sürüklüyor. Yanına gittim, "Amca" dedim. Duymadı. Daha yüksek sesle seslendim, "Amca nereye götürüyorsun bu vahşi yaratığı?" Dedi, "Evlat çok öfkelendi. Masalcıya götürüyorum, biraz hikaye anlatsın, dinsin. Uyutmuyor geceleri..." Ağzım açık arkadan bakakaldım ve ne mutlu dedim, ne mutlu içinde ki canavarı görebilene, ilacını bilene ne mutlu...
354 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.