Sonra, gözyaşlarım yanaklarıma damlarken
Ve bin türlü şey söylemeye çalışırken
O, geceye karıştı
Üç kere kalkıştım boynunu kavramaya
Üç kere alaya etti kibirli ruh bu hamlemle
Rüzgar gibi, hafif bir uyku gibiydi
Derin bir hile ve güçlü bir zorlamayla, kim içecek olursa
Unutturdu hasretini, atılırdı bir köşeye aşk,
Hatırladı ölü arzuyu, gecenin günü hatırlaması gibi ancak.
"İzin verme çok çabuk hüküm vermelerine;
Tarladaki tırpanlar ya da hangi ekinin olgunlaştığını iyice tartan insanlar gibi ol. Gördüm çünkü
Dikenlerin kış boyu kaş çatıp duruşunu,
Ve sonra gül gelip kondu tepesine;
Ve gemi, deniz boyu ilerlerken Dümdüz ve hızlıydı, tükendi sonunda
Tam girecekken limana."
Çok yıllar geçirdiler orada
Çok yıllar güneşte ve karanlıkta
Büyük mutlulukla ve de keyifle
Pişman olmadı Aucassin bir kere bile
Ne de Nicolette
Şimdi bütün hikaye
Söylendi ve geldi dile
Ah görün! Priameialı güzel Kassandra'nın
Dökülen saçlarından tutanların
Onu Pallas'ın tapınağına sürükleyişini
Vahşi gözleri boş yere göğe yükseldi
Gözleri, ne yazık! İpler ve zincirlerle
Gizledi onları yumuşak elleriyle
Fakat itaatkâr bir biçimde gözlerini başka tarafa çevirse de güneşe çok fazla bakmış bir insan gibi baktığı her şeyin ortasına Beatrice'nin görüntüsünün damgalandığını görür.