Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hrand Der Andreasyan

Hrand Der AndreasyanPolonyalı Simeon’un Seyahatnamesi yazarı
Yazar
Çevirmen
0.0/10
0 Kişi
6
Okunma
1
Beğeni
434
Görüntülenme

Hakkında

22 Ekim 1892 tarihinde İzmit yakınında bulunan ve Osmanlı Ermenileri tarafından hayli rağbet gören Bahçecik’te doğmuş, 11 Eylül 1978 tarihinde İstanbul Bakırköy’de vefat etmiştir. Babası Mihran Der Andreasyan’dır (1860-1902). Dedesinin dedesi, Bahçecik’te bulunan surp hagop ermeni kilisesi papazlarındandır. Annesi Yeğsapet Hanım (1867-1947) ise tanınmış mimar Bedros Kalfa Azaryan’ın (?-1905?) kerimesi idi. Keza, amcası olan Yervant Der Andreasyan (1865-1945) da değerli bir yazar olarak bilinmektedir. Hrand Der Andreasyan ilk öğrenimini Bahçecik Ermenilerine ait meşhur Nerses Şuşanyan Ermeni Mektebi’nde ikmâl ettikten sonra, yüksek öğrenimini de aynı mahalde bulunan Ermeni Yüksekokulu’nda tamamlamıştır. Yüksekokuldan mezun olduğu 1913 yılında Bahçecik Ermenileri Tedrisat Heyeti’nden “yardımcı öğretmen” diploması almış ve aynı yıl içinde istanbul’a gelerek Üsküdar’daki Surpğaç Ruhban Mektebi’nde öğretmenlik yapmıştır. Bu esnada Birinci Cihan Harbi patlak verince, Osmanlı İmparatorluğu da birtakım maceraperestlerin yanlış hesapları neticesi, kendisini mezkûr savaşın içinde, tam ifadeyle göbeğinde bulmuştu! 1913’te vatanî göreve çağrılan Hrand Der Andreasyan, yedek subay olarak orduya intisap etmiş ve Kuşadası ile Söke’de vazife yapmıştır. Hrand Der Andreasyan, Şubat 1919’da terhis edilmiş ve aynı yıl içinde Hovnanyan Ermeni Mektebi’ne müdür olarak tayin edilmiştir. Daha sonra İstanbul’a giderek, 1920’de Ortaköy’deki Surp Tartmançats Ermeni Mektebi’nde öğretmenlik yapmış, 1922-1929 yılları arası bu okulun müdürlüğünde bulunmuştur. Akabinde istifa ederek sırasıyla, Bakırköy’deki Bezazyan Ermeni Mektebi ve Galata’daki meşhur Getronagan Ermeni Lisesi’nde ve 1949-1962 yılları arasında Pangaltı Ermeni Lisesi’nde Ermeni dili ile edebiyatı öğretmenliği yapmıştır. 1962-1972 yılları arası Getronagan Ermeni Lisesi’nin müdürlük makamında oturmuştur. 1935 yılında, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezun olan Hrand Der Andreasyan, 1945 yılında Türk tarihi ile alakalı Ermenice, Fransızca ve İngilizce kaynak uzmanı sıfatıyla aynı fakültede görevlendirilmiştir. 1971 yılına kadar, bu görevini başarıyla sürdüren Hrand Der Andreasyan emekliye ayrılmıştır.
Doğum:
Bahçecik, İzmit, 22 Ekim 1892
Ölüm:
İstanbul, 11 Eylül 1978

Okurlar

1 okur beğendi.
6 okur okudu.
1 okur okuyor.
11 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Boğdan'dan İstanbul'a ve bütün Rumeli'den büyük Venedik şehrine kadar her yerde Ermeni bulunmayan tek bir şehir, tek bir köy ve çiftlik yoktur. İşte, deniz kadar çoğalmış günahlarımızdan dolayı yeryüzünde toz gibi dağılmış bir halde bulunuyoruz.
Sayfa 5
Reklam
Ayasofya'nın bugüne kadar gösterdiği sayısız büyük mucizelerden zamanımızda vuku bulan birini anlatacağım. 1609 senesinde, meramet (meremmet)* * ve tamir etmek üzere bazı ustalar padişahın emriyle Ayasofya'nın damına çıkmışlardı. Tabii ihtiyaç hisseden ustanın biri, aşağı inmeye üşenerek kireç kabının içine işer ve bunu harca karıştırarak kullanmaya koyulur. Fakat Ayasofya bu saygısızlığa tahammül edemeyerek adamı elindeki kapla birlikte, herkesin gözü önünde yere atar. Adamın vücudu sihirbaz Simon'un iaşesi gibi paramparça olmuştu. Bu vakayı gözleriyle görenler dehşete kapılmışlardır. Padişah vakayı duyunca hayrette kalarak Allah'a yalvarmış, bundan böyle kimsenin bu gibi küstahlık ve cürette bulunmayıp tabii ihtiyaç duyunca aşağı inmesini ve mabede riayet ve hürmet ile hizmet edilmesini emretmiştir. Herkesi hayret içinde bırakan bu mucizeyi bizzat görmedikse de, orada çalışan şayan-ı itimat Ermeni, Rum ve Türklerin ve keza papazların ağzından işittik. Bu hadise, Ekanim-i Selase'nin*** şerefi ve Hıristiyanların iftiharı, Allah'ın azizlerine hürmet göstermeyenlere ise mücazat olarak vuku bulmuştur.
Sayfa 8 - Everest Yayınları, 2013.Kitabı okudu
Geçtiğimiz bütün bu adalar Venedik'e ait olduğu halde halk Rum'dur. Esasen Venedik'ten İstanbul'a ve Trabzon'a kadar Akdeniz'de ve Karadeniz'de mevcut bütün adaların halkı kamilen Rum'dur.
Sayfa 101
Şehre girdikten sonra Hasanpaşa Hanı'na indim. Muazzam kagir bir bina olan bu hanın beş yüz beygiri barındıra- bilen yeraltında iki büyük ahırı,rengarenk demir bir parmaklıkla çevrilmiş çok güzel bir havuzu, üç kat üzerinde birçok kagir odası vardi..
..Papa, her sene mübarek perşembe günü, on iki kişinin ayağını bizzat yıkar...
Sayfa 85
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok